Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600)

Halil İnalcık

Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600) Posts

You can find Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600) books, Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600) quotes and quotes, Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600) authors, Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600) reviews and reviews on 1000Kitap.
Saray entrikaları, özellikle de valide sultanların entrikaları, saltanatın yazgısında önemli bir rol oynamaya başladı. Ancak, kamuoyu savunmasız çocukların öldürülmelerini hiç onaylamamıştır.
Sayfa 66 - PdfKitabı okuyor
Taht için yapılan ölümcül kardeş kavgalarının sonucu, Tanrısal bir buyruk olarak görülürdü. Yenik düşen şehzadeler genellikle düşman topraklarına sığınır­lardı; dolayısıyla da Osmanlı İmparatorluğu sürekli iç savaş tehlikesi karşısınday­dı. Bu yüzden Fatih Sultan Mehmet, "Tann'nın saltanatı bağışladığı oğlum, dev­letin iyiliği için kardeşlerini yasal olarak öldürebilir. Ulemanın çoğu bunu mübah buluyor", dediği "kanunname"siyle, gerçek imparatorluğun ilk günlerinden beri yaygın olan bir adeti kanunlaştırmıştır.
Sayfa 63 - PdfKitabı okuyor
Reklam
Hangi Osmanlı şehzadesi imparatorluk başkentini, hazine ve arşivlerini ele geçir­mekte ve yeniçerilerin, ulema, bürokrasi ve saray görevlilerinin desteğini kazan­makta başarı gösterirse, yasal sultan olurdu. Gerçekte, tahta geçişte temel etmen, 1421'den sonra yeniçerilerin desteği olmuştur. Taht için yapılan ölümcül kardeş kavgalarının sonucu, Tanrısal bir buyruk olarak görülürdü.
Sayfa 63 - PdfKitabı okuyor
I. Süleyman, tahtı ele geçirmek için düzen kuran oğlu Bayezit'e, "geleceğe ilişkin her şeyi Tanrı'ya bırakmalısın; çünkü hükümdarlıkları ve yöne­timlerini düzenleyen, kişiler değil, Tanrı'nın istencidir. Tanrı ülkenin benden son­ra senin olmasını istemişse, yaşayan hiç kimse bunu engelleyemez", demiştir.
Sayfa 63 - PdfKitabı okuyor
Özetle, Fatih, İslam, Türk ve Roma evrensel egemenlik geleneklerini kendi kişiliğinde birleştirdiğini iddia ediyordu; İstanbul'u bir dünya imparatorluğu mer­kezi yapmak gayesiyle Gennadios'u 1454'te Rum Ortodoks patrikliğine atadı, Er­meni patriği ile haham başını da İstanbul'a getirtti.
Sayfa 61 - PdfKitabı okuyor
Sarayındaki Rum bilginleri ve İtalyan hü­manistleri kendisine Roma tarihi okurlarmış. Bir Rum olan Yorgos Trapezuntios, bir şiirinde kendisine şöyle hitap etmiştir: "Kimse kuşku duyamaz; Romalılann imparatorudur o. İmparatorluk tahtını kim elinde tutuyorsa gerçek imparator odur; İstanbul da Roma İmparatorluğu'nun merkezidir".
Sayfa 61 - PdfKitabı okuyor
Reklam
Doğu Roma İmparatorluğu'nun başkenti Kostantiniye'yi aldıktan sonra Mehmet aynı zamanda kendini Roma imparatorluğu'nun tek yasal varisi olarak görüyordu. Giacomo de Languschi onun, "Dünya İmparatorluğu, tek bir din ve hükümdarla, tek olmalıdır. Bu birliği gerçekleştirmek için İstanbul'dan daha uygun bir yer yoktur", dediğini bildirir.
Sayfa 29 - PdfKitabı okuyor
Kostantiniye'nin fethiyle, II. Mehmet en saygın Müslüman hükümdar oldu.
Sayfa 60 - PdfKitabı okuyor
Öbür Anadolu beylikleri Orhan'ın oğlu Murat'ın hükümdarlığını tanıyınca Murat, "Hüdavendigar" ve ondan önce Selçuklu sultanlarının kullandığı ve impa­ratorlukta hak iddiasını açıkça gösteren "sultan-ı azam" unvanlarını aldı. Halefi I. Bayezit, çağdaş Batı kaynaklarının imparator olarak betimlediği ilk Osmanlı sul­tanıdır. Bayezit, 1395'te Kahire'deki Abbasi halifesinden Anadolu Selçuklu hü­ kümdarlarının özel unvanı "sultanü'r-Rum", yani "Bizans ülkeleri sultanı" unva­nının resmen tanınmasını istemiştir. Fakat bundan kısa bir süre sonra Anado­lu'daki eski Moğol topraklan üzerinde Timur hak iddia edecek, yalnızca bir ucbe­yi olarak gördüğü Osmanlı hükümdarının kendisini tanımasını isteyecekti. Daha sonra Timur'un oğlu Şahruh'un ileri süreceği aynı iddiaya Osmanlılar, kendi soy­larını eski Orta Asya Türk hanlarına bağlayan bir soyağacı uydurarak ve efsanevi Oğuz Han soyundan geldiklerini iddia ederek karşılık verdiler. Osmanlılar bu dö­nemde Orta Asya Türk söylencelerini bilinçli olarak canlandırıp benimsediler. II. Murat zamanında yazan Yazıcıoğlu Ali, "Kayı boyundan Ertuğrul, oğlu Osman Bey ve ucbeyleri bir kurultay kurdular. Birbirlerine danışıp Oğuz Han töresini an­ layınca Osman'ı han atadılar" der. Orta Asya hanlık kavramı, böylelikle bir gazi önderinin kişiliğinde İslami sultanlık kavramıyla birleşiyordu.
Sayfa 60 - PdfKitabı okuyor
Osmanlı beyliğinin kurucusu kuşkusuz Osman Ga­zi'dir. Osmanlı sultanlığının kurucusu ise Orhan'dır, o sultan sanını taşımış, bir bağımsızlık belgesi olarak da ilk Osmanlı sikkelerini bastırmıştır.
Sayfa 60 - PdfKitabı okuyor
793 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.