Osmanlı İmparatorluğu’nda Alman Nüfuzu Gönderileri
Osmanlı İmparatorluğu’nda Alman Nüfuzu kitaplarını, Osmanlı İmparatorluğu’nda Alman Nüfuzu sözleri ve alıntılarını, Osmanlı İmparatorluğu’nda Alman Nüfuzu yazarlarını, Osmanlı İmparatorluğu’nda Alman Nüfuzu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
II. Abdülhamid dönemi, Osmanlı İmparatorluğu'nda Alman etkisinin yerleştiği bir zaman kesitini kapsar. Jön Türkler iktidara geldiklerinde bu nüfuzu daha büyük boyutlarda devam ettirmek ten başka bir şey yapmamışlardır. Alman nüfuzunun yerleşmesinde dünya konjonktürü, Osmanlı İmparatorluğu'nun iç siyasi- iktisadi durumu ve egemen ideolojisi etken öğeler olmuştur.
Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Alman etkisinin özellikle 19.yüzyılın son çeyreği ile 20. yüzyılın ilk yirmi yılını kapsayan dönemin detaylıca anlatıldığı ve dikkatlice okunması gereken bir kitap
İlber Ortaylı farkı ile Osmanlı-Alman İmparatorluğu ilişkisinin detaylı incelendiği, açık ve anlaşılır olarak ele alındığı muhteşem bir eser. Kaynakçaları bile kendine hayran bırakan özel bir kitap. Tarihi merakı olmayanları bile hayretler içinde bırakacak bilgiler burada. Kesinlikle okunmasını öneririm :)
Helmuth von Moltke (1836) ve Kaehler (1882) arasındaki dönemde, etkin ve düzenli bir Prusya askeri yardımı söz konusu değildi. Ama Alman silah sanayiinin daha o zamanlar Türkiye pazarına sızdığı anlaşılıyor.
İlber Ortaylı’nın doçentlik tezi olan bu kitap yıkılmakta olan bir ülkenin kanının son damlasına kadar nasıl emildiğinin açık ve kanıtlarla bir göstergesidir. Anadolu’nun ‘’Hasta Adamı’’ Fransız İngiliz kolonileşmesinin epey gerisinde kalan Almanya’nın göz bebeğidir. Başta demiryolları olmak üzere ekonomik ve iktisadi yönden ilmek ilmek işlenen bir emperyal sömürüye nüfuz etmesidir. 2. Abdülhamid’in çaresizliği, Osmanlı Paşalılarının Alman hayranlığı kurtarıcısı olarak görülmesi hasebiyle kolonileşmenin önünü açmışlardır. İlber Ortaylı’nın tarafsız kalemi bilgi ve belgelere dayanarak işlenen muazzam bir kaynak kitap.
Osmanlı ülkesi Almanya'nın güdümüne giriyordu. Mazlum halkların ışığı olması gereken hilafet kurumu Haziran 1900'de Çin'de Bokser ayaklanması patlak verdiğinde Çinli Müslümanların ayaklanmaya katılmasını önlemek için kullanıldı.
Sultan 2.Abdülhamid'in ülkeyi Birinci Büyük Savaş'a sürükleyen bazı İttihatçı önderler derecesinde Kayser'e ve Almanya' ya hayran olduğunu sanmak yanlıştır.
1912 Balkan bozgunundan sonra, orduda Alman askeri heyetinin etkisi ve uzman-subayların sayısı artırıldı. İmparatorluk Birinci Büyük Savaş'a Alman komutasında girdi denilebilir.
Osmanlı üniforma ve rütbelerini taşımalarına rağmen, askerler Alman ceza kanununa, sivil memurlar da ilgili Alman kanunlarına tabi idiler ve kendilerine Osmanlı makamlarının uygulayabileceği bir yaptırım yoktu.
Berlin Kongresi'nden sonra ağır bir darbe yiyen ve tarihi dönüm noktasına gelen Osmanlı İmparatorluğu yöneticilerinin büyük devletler arasında Almanya'ya yakınlık duymalarının nedeni, Avrupa büyüklerinin dış politikalarındaki ilkelerin ve yöneldikleri etki alanlarının Osmanlı İmparatorluğu'nun yaşama şansına son verecek biçimde değişmesidir.