Osmanlı Modernleşmesi

Kemal H. Karpat

Osmanlı Modernleşmesi Posts

You can find Osmanlı Modernleşmesi books, Osmanlı Modernleşmesi quotes and quotes, Osmanlı Modernleşmesi authors, Osmanlı Modernleşmesi reviews and reviews on 1000Kitap.
192 syf.
·
Not rated
·
Read in 273 days
Karpat, Osmanlı devleti'nin geçirdiği kapsamlı değişimin nedenlerini, modernleşme çağında aramak yerine XV ve XVI.yüzyıllarda aranması gerektiği görüşündedir. Yazar, bu eserinde Osmanlı devletinin yüzyıllar boyunca geçirdiği değişimleri analiz ederek, modernleşmenin yaşandığı XVIII ve XIX.yüzyıllarda Osmanlı'da meydana gelen ıslahat hareketlerini, devlet yapısındaki değişiklikleri ve nüfus hareketlerini tarihsel bir çerçevede ele almaktadır. Bu yönüyle Osmanlı modernleşmesine farklı bir bakış açısı sunuyor ilgi alanı tarih olan herkese tavsiye edrim.
Osmanlı Modernleşmesi
Osmanlı ModernleşmesiKemal H. Karpat · Timaş Yayınları · 2014111 okunma
Neticede, eski yönetici sınıfın merkezi iktidarı güçlendirme çabaları, hem anayasal hem de toplumsal düzende önceden planlanmamış değişikliklere yol açtı. Ve bu değişiklikler, devletin yıkılmasına neden oldu.
Sayfa 23
Reklam
“16.Yüzyılda bazı Balkan bölgelerindeki yaşam standardı, bugünkü “Üçüncü Dünya Ülkeleri” arasında en gelişmiş olanlarınkine eşitti.”
Sayfa 38
“Halil İnalcık, Hristiyanların da tımar sahibi olduğunu ve yardımcı kuvvet olarak askeri hizmette bulunduğunu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ispatlamıştır. Zaman içerisinde tımar sahibi birçok hristiyan din değiştirmiş ve yönetici sınıf içerisinde erimiştir. Hristiyanlar köprü bekçisi, köy temsilcisi veya vergi toplayacısı gibi görevlere atanmış ve bu durumlarda cizye ödemekten muaf tutulmuştur. Vergi muafiyeti, devletle belli bir düzeyde ilişki içinde bulunulduğunun bir göstergesidir.”
Sayfa 19
Şimdiye kadar, 1870 ila 1914 yılları arasında Kuzey ve Güney Amerika’ya, Afrika’ya ve Avusturalya’ya göç etmiş olan Hristiyanların toplam sayısının yaklaşık olarak 300.000 olduğu tahmin edilmekteydi.
Sayfa 121
Sonuç olarak, II. Abdülhamit dönemine iki temel olgu damgasını vurdu. Bir taraftan, zihniyet açısından toplumun sahip olduğu inanç sisteminin ilkeleriyle ilişkilendirilmeyen bir ekonomik büyüme yaşandı. Diğer taraftan ise, birçok yönüyle tamamen ideolojik bir nitelik taşıyan bir modernleşme kavramı gelişti.
Sayfa 104
Reklam
19. yüzyıldaki değişim hareketi ve modernleşme
Japonya'da ve Rusya'da modernleşme, bir sosyal sınıfa dönüşen bürokrasinin üstünlüğünü korumak için kullandığı bir araç haline gelmedi. Bundan ziyade, bu ülkelerde modernleşme, çok kapsamlı bir milli büyüme ve kalkınma planının hedeflerinden biri olarak görüldü. Japonya ve Rusya örneklerinde baskın grup olan seçkinler arasında bir nebze fikir birliği sağlanmıştı. Oysaki Osmanlı'da modernleşme süreci, bürokrasi teşkilatı dışında kalan tüm rakip seçkinlerin tasfiye edilmesiyle sonuçlandı. Böylece bürokrasi her faaliyet, görüş ve çıkar üzerinde denetimi ele geçirdi. Japonya ve Rusya, yabancı kurumları ve uygulamaları ödünç alırken, bunların pratik değerine önem verdi ve bunları kendi kurumlarıyla ve gelenekleriyle uyumlu hale getirdi. Osmanlı Devleti ise, kurumları ve uygulamaları ödünç alırken pratik değere önem atfetmeksizin hareket ettiği için, oldukça faydalı olan Osmanlı kurumlarını da en sonunda ortadan kaldırdı. Bu sebeple Osmanlılar, gelenekçi grupların yeniliğe karşı şiddetli tepkileriyle karşılaştı.
Neredeyse yalnızca Hristiyan nüfusun haklarını ele alan Islahat Fermanı, Avrupalı güçlerin garantörlüğünde Hristiyanlara esas olarak ayrıcalıklı bir statü kazandırdı. Hristiyanlara tanınan eşitlik, temel olarak, Müslüman bir devlette yaşamalarından dolayı Hristiyanlar için yürürlükte olan özel yükümlülükleri ve sınırlamaları tamamen ortadan kaldırdı. Örneğin, eski kurallara göre, Kur'ân-ı Kerim üzerine yemin edemeyeceği için bir Hristiyanın şehadeti mahkemede geçerli sayılmazdı.
1839 yılında resmen kabul edilen Tanzimat Fermanı'nın büyük ölçüde II. Mahmut'un politikalarının bir devamı olduğu iddia edilmektedir. Aksine, bu reform II. Mahmut'un özellikle ekonomik ve mali alanlarda yürüttüğü politikaların kusurlarını bertaraf etmeye ve yarattıkları tahribatı tamir etmeye yönelik bir girişimdi.
Cizyeye yüklenmek, devlet için bir gereklilik halini gelmişti. Zira devlet hazinesinin geleneksel kaynağı olan toprak, artık beklenilen düzeyde gelir sağlamıyordu. II. Mahmut'un ayanları ortadan kaldırması ve vakıfları merkezileştirmesi sonucunda (vakıf sistemini mahvetmiştir) yerel tarımsal yönetim şebekesi kopmuş ve toprak ilişkileri sarsılmıştı.
59 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.