İlk islam fetihlerinde olduğu gibi fatihler çok geçmeden toprağı işleyecek, vergi kaynaklarını sürdürecek yerli tarımcı nüfusu himaye etmek gerektiğini anlıyordu. Ortaçağ toplumunda emek, topraktan daha önemlidir. Bu politika, islami âmân ve zimmet prensiplerinde ifadesini bulmuştur. İtaat eden ve cizye vermeyi kabul eden halka İslam devletince barış ve himaye güvencesi verilirdi.