Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Osmanlı Toplumunda Çocuk Olmak

Yahya Araz

Sayfa Sayısına Göre Osmanlı Toplumunda Çocuk Olmak Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Osmanlı Toplumunda Çocuk Olmak sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Osmanlı Toplumunda Çocuk Olmak kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kanunlarda çocuk olarak tanımlanan kimselerin evlendirilmesi ya da iş gücünden yararlanılması gibi sorunların halen yaygın olarak devam ettiği modern Türkiye’de bu sorunların tarihsel kökenlerine ve gelişimine ilişkin çok az şey üretilmiş olması düşündürücüdür.
Sayfa 11 - Kitap Yayınevi
Kanunlarda çocuk olarak tanımlanan kimselerin evlendirilmesi ya da iş gücünden yararlanılması gibi sorunların halen yaygın olarak devam ettiği modern Türkiye’de bu sorunların tarihsel kökenlerine ve gelişimine ilişkin çok az şey üretilmiş olması düşündürücüdür.
Sayfa 11
Reklam
Çocuklar, ortaçağda, annelerine ihtiyaç duymamaya başladıkları, yaklaşık yedi yaşından itibaren yetişkinlerin dünyasına giriyor, onların konuşmalarına tanık oluyor, oyunlarını oynuyor ve yetişkinlerin dünyasında sosyalleşiyorlardı. Onları yetişkinlerden farklı kılacak giysileri, oyuncakları, okulları yoktu. Dolayısıyla Ariès'e göre çocuklar bu dönemde, cocukluk tarihinin en meşhur tanımlamasıyla, "küçük yetişkin"ler olarak görülüyorlardı.
Attar çocuklarla yoldaşlığı ahmaklık saymakta; Sadi çocuk yetiştirme konusunda sert önerilerde bulunmakta; Tusi kızların okuma yazma öğrenmesine karşı çıkmakta; İbrahim Hakkı soru sormaya, itiraz etmeye iyi gözle bakmamakta; Vehbi çocuğu geliştirecek birçok şeyi ona yasaklamaktadır. Daha da çoğaltılabilecek bütün bu örnekler, Osmanlı toplumunda modernleşme çağına gelinceye kadar aydınlar eliyle olumsuz bir çocukluk anlayışı ve eğitim felsefesi telkin edildiğini göstermektedir.
Sayfa 22
Tanzimat öncesi Osmanlı toplumunda çocuklardan geriye çok az eşya ya da oyuncak kalmıştır. Yazılı kayıtlardan bahsetmenin gereği dahi yoktur. Çocukların sesini duymak imkansızdır. Çocuklar adına konuşma hakkı yetişkinlere aitti. Çocuk yaşlarda evlendirilen kız çocukları dahi kendi adlarına konuşma hakkına sahip değildi.
Sayfa 30
Osmanlı toplumunda ebeveynlerin erkek çocukları daha fazla arzu ettikleri bir vakıa olmasına karşın ihtiyarlıklarında birçok anne babaya kucak açan, onları kollayan ve bakımlarını sağlayan erkek değil kız çocuklarıydı.
Sayfa 35 - Çocuksuz Aileler, Erkek Ya Da Kız Doğmak
Reklam
...ortaçağda Doğu Akdeniz’ de Yahudi toplulukları arasında, erkek çocukların doğumu münasebetiyle tebrik mektupları yazılırken kız çocuklarının doğumundan bahsedilmez, sadece annenin doğumu sağ salim atlatmış olması tebrik edilir, ölen kız çocuklarının yerini de erkeklerin doldurması dilenirdi.
Sayfa 36 - Çocuksuz aileler, erkek ya da kız doğurmak
Erkek çocuklarını kız çocuklarına önceleyen deyişler dinsel ve etnik kökenlerden bağımsız olarak bütün Osmanlılar arasında yaygındı. Ancak bu yalnız Osmanlılara özgü değildi. Yakın dönemlere kadar Avrupalı toplumlarda erkek çocuğunun doğumundaki sevince karşın kız çocuğunun doğumundaki hayal kırıklığını ortaya koyan birçok bulguyla karşılaşmak mümkündür.
Sayfa 36
Rus atasözü...
Oğlunu besle, seni beslesin; kızını besle, başkasını beslesin.
Sayfa 37
Hekimlerin görüşü!
İlginç bir şekilde, erkek bebek taşıyan annelerin gittikçe güzelleştiğine kız çocuğu taşıyan annelerin ise çirkinleştiğine inanılmaktaydı.
Sayfa 37
32 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.