Osmanlı Vampirleri

Salim Fikret Kırgi

Osmanlı Vampirleri Sözleri ve Alıntıları

Osmanlı Vampirleri sözleri ve alıntılarını, Osmanlı Vampirleri kitap alıntılarını, Osmanlı Vampirleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Folklorik vampirler için kullanılan en tartışmalı tabirlerden birisi kesinlikle hortlaktır.Bu,Türkçe kökenli bir sözcüktür ve kökeni dolayısıyla açıkça mezarda cezalandırılma fenomenine işaret eder."Hort",av hayvanlarının ölürken çıkardıkları inleme sesidir ve "hortlamak" fiilinin sadece doğa üstü yollarla ölünün hayata dönmesi değildir.Günahkar kişinin mezarında canlanıp hayvanlar gibi "hort, hort" sesleri çıkardığına dair inanıştan türemiştir.Bu bağlamda "hortlak her şeyden önce ruhu mezarında cezasını çeken ve buna mukabil hayvan sesleri çıkarmakta olan ölüdür.
Sayfa 112Kitabı okudu
Deyim yerindeyse,asırlara yayılan macerasında beden veya ruh formunda mezarından kaçan, eşyaların yerini değiştirmekten ve küçükbaş hayvanları korkutmaktan hoşlanan,"korkunç" görünümlü köy vampiri Bıyıklı Ali, altın rengi gözleriyle gönül çelen, güneş ışığında pırıldayan ve geyik kanı içmek suretiyle vegan diyeti uygulayan post-modern vampir Edward Cullen'a dönüştü.
Sayfa 120Kitabı okudu
Reklam
Fetvalar soru cevap şeklinde hazırlanırlar ve çoğu zaman soru kısmı,cevap kısmından daha çok şey söylerdi.Zira sualin karşılığı tek kelimelik kısa bir cevap olabiliyordu.Cevap kısmı muhtelif meseleler karşısında dini otoritenin duruşunu belirtirken,soru bölümleri kişilerin veya grupların sorunlarını ve kaygılarını yansıtmaları bakımından mühimdi.Bu bağlamda bölgesel,kültürel ve demografik dinamikler belli tarzda soruların ve cevapların ortaya çıkışlarında etkili olabiliyordu.Bu durumun ilginç bir örneği,Trakya yöresindeki fetvalarda rastlanan folklorik vampir hadiseleridir.
Aydınlanma döneminde, "hurafenin karanlığından aklın aydınlığına açılan yol" tanımı artık basmakalıp bir formül olmuştu; ne olduğunun her örnekte tekrar açıklanmasına bile gerek yoktu. Kan emici yaşayan ölülerin gerçek olup olmadıklarına dair tartışmalar ise bu durumun en bariz örneğini teşkil etmekteydi, çok tantana yaratmadan "bilim batıl inancı nasıl alt etti" serisinin başarılı bir örneği haline gelmişlerdi.
Sayfa 95
Seyahatname özelinde, Evliya Çelebi'nin şahit olduğu gece savaşı açıkça "gerçek olmayan" bir öyküdür. Lakin meseleye Seyahatname'de anlatılanları "gerçek" ya da "yalan" olmaları değil de 17. yüzyılda yazılan bir gezi kitabında aktarılan egzotik deneyimlerin "kabul edilebilirlik" sınırlarının belirlenmesi veya yerel halk inanışları arasındaki etkileşimler açısından bakarsak, oburların gece savaşı kuşkusuz heyecan verici bir örnektir. Mesela, yazarın bahsi geçen köydeki kişilerin "yaşandığına samimi olarak inandıkları" bir deneyimi kendisiyle paylaştıklarını; kendisinin de gerekli editöryel dokunuşlarla bunu okuyucusuna birinci el tanıklık olarak aktarmakta beis görmediğini kabul edersek Seyahatname'nin bu "gerçek olmayan" muhtevası pek âlâ kaynak olarak işlev kazanabilir.
Sayfa 74
Vampir cesedi
Zira en çok kullanılan yok etme yöntemi olan "ceset yakmak" geleneğinin ardında yatan inanış, kadim dönem­lerden beri kullanılan ateşin temizleyici özelliğidir. Sığ top­rağa gömülen, bazen de iki kez gömme geleneğinden dolayı yüzeye yakın bırakılan hastalıklı ceset yakılırken, esasında ortadan kaldırılmaya çalışılan şey hastalık kaynağıdır.
Sayfa 25 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Reklam
45 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.