Osmanlı'da Harem

Meral Altındal

En Eski Osmanlı'da Harem Gönderileri

En Eski Osmanlı'da Harem kitaplarını, en eski Osmanlı'da Harem sözleri ve alıntılarını, en eski Osmanlı'da Harem yazarlarını, en eski Osmanlı'da Harem yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
288 syf.
·
Puan vermedi
Kitabımız yazarın Teşekkür ve Giriş yazısından sonra Ergün Hiçyılmaz’ın Önsözü ile başlıyor. Bazen yarım sayfalık, bazen üç sayfalık kısa anlatılar halinde devam ediyor. Aslında kitap beş bölümden oluşuyor: 1- Çeşitli ansiklopedi, dergi, gazete, arşivlerden alınmış hikayeler, bilgiler. 2- Yabancılara göre Harem; İstanbul’daki yabancıların yazdığı
Osmanlı'da Harem
Osmanlı'da HaremMeral Altındal · Altın Kitaplar · 199918 okunma
Padişah kızlarının saltanat üzerlerinde hakları yoktur. Kızlardan dünyaya gelen erkek evlatların yaşatılmadığı şeklindeki görüş, doğru değildir. Çünkü hanedanda padişah olcak erkek kalmasa bile, padişah kızlarının oğulları padişah olamaz.
Reklam
Genellikle 13-16 yaşlarında evlendirilen sultanların, 17.yüzyıldan itibaren bebeklik çağında iken nikahlarının kıyılmasına başlandı... Padişah kızlarıyla evlenen vezir bu yüzden diğer karılarını boşamak zorunda kalıyordu.
Abdülmecit dönemiyle sultanlar eşlerini seçmeye başladılar. Ama Abdülmecit döneminden önce de kocasını seçmek isteyen sultanlar olmuştu. Bunlardan İsmihan Sultan, reddedilmesine rağmen istediğinde direnenlerin başında gelir.
Çerkes köylülerinden asilzadelerine kadar bütün aileler, kızlarının Osmanlı saraylarında Başkadın ve Valide Sultan olmasını isterdi. Çocuklarını da bu Hülya ile büyütürlerdi. Esir tacilerinin kaçırdıkları yanısıra, ailelerin kendi istekleriyle esir pazarlarına kızlarını getirdikleri de görülüyordu. Kafkasya'yı ele geçiren Çarlık Rusyası, bu ticareti engellemek istediğinde bir çok Çerkes aile Anadolu'ya göçmüş ya da gizlice satışlara devam etmiştir.
Hiç bir Osmanlı padişahı I.Abdülhamit kadar aşık olup böylesine mektuplar yazmamıştır. Ruhşah, Hürrem Sultan'ı da geride bırakacak bir aşkla sevilmiştir. Padişahın ona göderdiği mektuplardan, onun davetlerine gitmediği, nazlandığı hatta kaçtığı anlaşılmaktadır. O Abdülhamit, Ruhşah'ına secde edip, kurban olmakta, " Bu gece de gelmezseniz bildim ki bana muhabbetiniz yoktur" diye mektuplar yazar. Bir iki gece Ruhşah'ı beklemiş, gelmediğinde ise cezalandıracak yerde, ona yakarış dolu yeni bir mektup göndermiştir.
Reklam
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.