Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Zihniyet , Siyaset ve Tarih

Şükrü Hanioğlu

Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Zihniyet , Siyaset ve Tarih Quotes

You can find Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Zihniyet , Siyaset ve Tarih quotes, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Zihniyet , Siyaset ve Tarih book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Yirminci asır başından itibaren Osmanlı/Türk entelektüel hayat ve siyasetin gündeminden hiç çıkmayan konulardan birisi de "Dinde Reform"dur
Liebig kalibresindeki bilim adamları "bilimciler"i abartılı genellemeler yapan "amatörler" olarak görüyorlardı.
Reklam
"Dinde Reform" evrime dirençli bir bünyenin din dışı unsurlar (bilim) tarafından müdahele edilerek düzeltilmesini, zamanla uyumlu hale getirilmesini savunmaktadır. Bu teze göre, ancak bu sağlandıktan sonra çağıyla barışık hale gelebilecek olan İslam alemi toplumsal ve bilimsel gelişmeye engel olma yerine onları içselleştirecektir.
Fromkin'e göre bir Osmanlı "hayaleti" günümüzdeki Irak buhranı da dahil olmak üzere bu coğrafyanın her yerinde karşımıza kriz nedeni olarak çıkmaktadır. Yazarın iddiasınca, günümüz sorunlarının temelinde imparatorluğu millî değil de İslâmî bir yapı olarak gören "Türk" yöneticilerin dini her şeyin önüne geçirmeyi Ortadoğulular'a öğretmiş olmaları yatmaktadır. Gene Fromkin'e göre günümüzde Ortadoğu'da dine atfedilen ehemmiyet aynı zamanda halife olan sultanların mirasıdır. Yazı, ABD akademik çevrelerindeki Osmanlı/Türk "uzmanlığı"nın seviyesi hakkında ilginç ipuçları vermenin yanı sıra, Osmanlı tarihi bilinmeden Ortadoğu ve Güneydoğu Avrupa'daki gelişmelerin anlaşılmasının ne denli zor olduğunu orta ya koymakta, bunlara ilâveten de Osmanlı tarihinin yarım ya malak bilinmesinin hiç bilinmemesinden daha vahim sonuçlar doğurabileceğini ispatlamaktadır.
1908 Temmuz'unda otuz iki yıllık bir rejimin suhuletle alaşağı edilmesi ve 1922'de her dediklerine boyun eğmekten başka bir çare bulunmadığına inanılan savaş galiplerine karşı zafer kazanılmasından kaynaklanan toplumsal prestiji arkalarına alan siyasî teşekküllerin "vatan kurtarıcılığı" sıfatları, siyaset mühendisi olarak eleştiriye kapalı bu kurumlara itirazı daha da zor hale getirmiştir. Bu ise yalnızca siyasetin eşit olmayan teşekküller aracılığıyla yapılması sonucunu doğurmamış, aynı zamanda ideoloji kanalıyla diğer devlet kurumlarıyla bütünleşen bu partiler, kendilerini siyasî kuruluştan ziyade devletin bir parçası olarak görmeye başlamışlardır. 1908 sonrasında kendisini "cemiyet-i mukaddese" olarak gören Osmanlı İttihad ve Terakki Cemiyeti'nin kendisine yönelik eleştirileri vatan hainliği, ülkenin satılması çabalarıyla eşanlamlı kabul etmesi, siyasetin kendi egemenliğinde olması gerekliliğini vurgulamasıyla günümüzde bir siyasî partinin "Cumhuriyet'in kurucusu olma" zemininde politika yapması aynı ideolojik temellere dayanmaktadır.
...ondokuzuncu asrın son yirmi yılında Osmanlı ente­lektüellerinin de hatırı sayılır bir bölümünün Ludvvig Büchner'in izinde bilimi dinselleştirmelerine neden olmuştu.
Reklam
27 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.