Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Zihniyet , Siyaset ve Tarih

Şükrü Hanioğlu

Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Zihniyet , Siyaset ve Tarih Posts

You can find Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Zihniyet , Siyaset ve Tarih books, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Zihniyet , Siyaset ve Tarih quotes and quotes, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Zihniyet , Siyaset ve Tarih authors, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Zihniyet , Siyaset ve Tarih reviews and reviews on 1000Kitap.
Osmanlı Garbcıları, istikbâlin, Jean-Marie Guyau'nun deyimiy­le, "din yokluğu" içinde kendi materyalizmlerinin idealist rö­tuşlarla düzeltilerek bireyi felsefî anlamda dindar kılan bir din haline geleceğini ümit ediyorlardı.
Müslüman kit­leleri "çağa uydurma" cehdiyle ortaya çıkan Osmanlı entelek­tüellerinin hepsi de bu kitle tarafından "yeni bir din yaratma" suçlamasına maruz bırakılmış ve dolayısıyla yaratabildikleri tesir son derece sınırlı olmuştur.
Reklam
Keçecizâde İzzet Fuad Paşa'nın ifadesiyle "1300 sene evvel çölde, çöl için yapılmış kavânin ve nizâmât" ile "Avrupa kıtasında" hayat sürdürmek imkânsızdır.
Kendi modernliğini tek, tartışılmaz ve tartışılması teklif edilemez karakteri nedeniyle kutsayan bir ideolojinin, herkesi tenvîr-tenevvür ilişkisi çerçevesinde kendine benzetme konusundaki ısrarı, bu ideolojinin siyaset üzerindeki zaman zaman tekelciliğe varan kontrolü ile birleşince toplumda gerçek anlamda çoğulculuğa engel olma benzeri neticeler doğuran bir gerginliğe neden olmaktadır.
Liebig kalibresindeki bilim adamları "bilimciler"i abartılı genellemeler yapan "amatörler" olarak görüyorlardı.
Türk tarihinde griye yer olmadığının güzel bir örneği...
Beşir Fuad Bey'in bilimsellikle bağdaşmadığı için şiirin bir kenara bırakılmasını tavsiye etmesi. Dr. Şerafeddin'in "beynin işlevlerini kalbe atfede­rek bilimsellikten uzaklaştıklarını" iddia ettiği şairlere karşı başlattığı savaşta hayvanlara dair şiir yazan edebî şahsiyetleri, yapabiliyorlarsa, hasta hayvanları şiirleriyle tedavi etmeye çağırması, bize bugün tuhaf gelen fikirler olmakla birlikte, bir neslin hatırı sayılır sayıda entelektüelinin içselleştirdiği derin bir inancın delilleridir.
Reklam
...ondokuzuncu asrın son yirmi yılında Osmanlı ente­lektüellerinin de hatırı sayılır bir bölümünün Ludvvig Büchner'in izinde bilimi dinselleştirmelerine neden olmuştu.
Din ile bilim arasında var olduğu düşünülen "ezelî ve ebedî" çatışmanın insanlık tarihinin ve kendi toplumumuzun te­mel dinamiği olduğu fikri, ondokuzuncu asrın ortalarından beri, Osmanlı/Türk entelektüelleri tarafından hararetle benimsenmiştir.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.