Fütühat, İmparatorluk, Avrupa ile İlişkiler

Osmanlılar

Halil İnalcık

Osmanlılar Gönderileri

Osmanlılar kitaplarını, Osmanlılar sözleri ve alıntılarını, Osmanlılar yazarlarını, Osmanlılar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sınır merkezlerinde çalışan veya Osmanlı ordularının peşinden giden esir tüccarları, esirciler tutsakları oldukça ucuza satın alırlar ve en önemlileri Üsküp (Skoplje), Edirne, Bursa ve İstanbul olan iç pazarlara getirirlerdi. Kadı sicillerinin gösterdiği kadarıyla, anlaşılıyor ki, on beşinci yüzyılın sonlarına doğru Bursa köle pazarı bu pazarların en canlısıydı. Hatta Sultan bile, en iyi fiyatların beklendiği Bursa'da satılmak üzere köle gönderirdi. İranlı ipek tüccarları en iyi müşteriler arasındaydı. Açıkça görülüyor ki, Osmanlı dönemi boyunca Orta Doğuda köle ticaretinde Bursa, Sivas'ın yerini almıştı. Balkanlarda ise Edirne'nin başlıca köle pazarı olduğu görülüyor.
Sayfa 176Kitabı okudu
İstanbul'un fethinden sonra Akşemseddin, fethin evliyanın eseri olduğunu söylediği zaman Fatih, bu şehir kılıcımla alınmıştır, yanıtını vermiştir.
Sayfa 152Kitabı okudu
Reklam
Arşiv kayıtlarından öğreniyoruz ki, şeyhler idaresinde birçok zaviye, vergiden bağışıklı olarak miri topraklardan önemli bir bölümünü ellerinde tutmaktadırlar. Fatih, birçok zaviyenin vakıflarına el koyarken, kuşkusuz halk arasında böyle konformist şeyhlere karşı beslenen olumsuz duygulardan cesaret almıştır. Yine Fatih, bazı zaviyelerin sultanın otoritesine karşı halkı kışkırtan aşırı eğilimli tarikatların elinde olduğunu da biliyordu. Aşağıda, Fatih'in genellikle rafızi tarikatlara karşı olumsuz duygular beslediğini göreceğiz.
Sayfa 150Kitabı okudu
Şu olguyu da kaydetmek gerekir: 1258'de Hulagu'nun Bağdad'ı zaph ve Abbasi ailesini kılıçtan geçirmesinden sonra İslam dünyasının büyük bir bölümü Müslüman olmayan Moğol hanlarının hükmü altına düşmüştü. O zaman şeriatın uygulanması yerel ulemanın sorumluluğu halini aldı. Öbür yandan Müslüman hükümdarlar da şeriatın baş uygulayıcısı olarak imamet ve saltanatı kendi nefislerinde birleştirdiler ve bu sıfatla halife unvanını kullanmaya başladılar. I. Murad' dan beri Osmanlı hükümdarları da, İslam dünyasının başka taraflarında olduğu gibi halife unvanını kullanmışlardır.
Sayfa 120Kitabı okudu
Moğol İlhanlı hükümdarları sultan unvanı almaya kalkışan Anadolu emirlerini şiddetle cezalandırmışlardır. Zira bağımsız hükümdar olarak sultan unvanını kullanmak için mutlaka adına hutbe okunmak ve gümüş akçe basılmak gerekir. Orhan, bir hükümdar olarak son İlhanlı hükümdarı Abu Said Bahadır Han'ın ölümünden (1336) sonra öteki Anadolu emirleri gibi Sultan unvanını kullanmaya başladı.
Sayfa 116Kitabı okudu
Wittek'e göre Osmanlı Devleti'ni doğuran dinamik ideolojik faktör gazadır. II.Dünya savaşından sonra tarihte ideolojilerin rolünü ikinci plana atan marxist görüş egemen olunca, gaza teorisine karşı tamamen inkarcı bir tutum ortaya çıktı ve bu teze esassız bir iddia olarak bakıldı. Olayı ideolojik yönünden değil de, tarih biliminin bir sorusu olarak ele alanlar, bu tezin her şeyi açıklayamadığını gördüler. İlk devletin ve sonra imparatorluğun kuruluşu, çok karmaşık iç ve dış faktörlerin bir sonucudur.
Sayfa 100Kitabı okudu
Reklam
292 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.