Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

OT Dergi - Sayı 124 (Temmuz 2023)

Ot Dergisi

OT Dergi - Sayı 124 (Temmuz 2023) Gönderileri

OT Dergi - Sayı 124 (Temmuz 2023) kitaplarını, OT Dergi - Sayı 124 (Temmuz 2023) sözleri ve alıntılarını, OT Dergi - Sayı 124 (Temmuz 2023) yazarlarını, OT Dergi - Sayı 124 (Temmuz 2023) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Türkiye'de sadece yazmakta ısrar ettikleri için, sadece kitaplarını yayımladıkları için kendilerine şair, hikâyeci, romancı, yazar denen o kadar çok insan var ki! (Fethi Naci.)
Caddeye bakan bir pencere, sahne kadar eğlencelidir. Jules Renard
Reklam
Bilgilenmek...
...Değişmeyi, dönüşmeyi, gelişmeyi ve inkişafı istemeyen zihin için bilgi hiçbir işe yaramaz. Yaramaz demeyelim gerçi; zihin her bilgiyi bir şekilde alabilir ama içerdeki işlemleme ile inancına uymayanları çok güzel dönüştürüp kendine uygun bir hale getirebilir. Onu "yalan", "saçmalık" veya "ihanet" olarak niteleyip arşive atabilir mesela. İnançların yarattığı bu etkinin günlük dilimizde bir adı da vardır: Cehalet. Sıklıkla cehaleti, "bilmemek" sansak da bilmemek, bilmemektir. Öğrenince geçer. Öğrenmenin de ana sebebidir bilmiyor olmak. Cehalet aslında, "öğrenmeyi reddetmek" tir. Neden reddederiz öğrenmeyi? Bir kere, zihinsel rahatımızı bozar yeni bilgi. Yaşam yeterince karışıktır zaten. İnançlarımız olmadan nasıl düşünüp karar vereceğimizi de bilmeyiz çoğu zaman, çünkü muhtemelen bize hiç öğretilmemiştir. Yeni bilgiyi "analitik ve kritik" olarak nasıl işleyebileceğimizi bilemeyiz. Bunları öğrenebilmek için böyle yapabilen insanlarla karşılaşmamız gerekir ki bunların adedi pek azdır. Çoğumuz o kadar kısmetli değilizdir. Bir de sistematik olarak her birimize işlenen "öz-değersizlik" hissiyatını ekleyin; netice bellidir: Biz, büyük düşüncelere değebilecek insanlar değilizdir. Biz hayatta kalmaya çalışan, çoğu konuda yetersiz, hep eksiğini gidermeye çalışan biçareler olarak yetiştiriliriz. Bu öz-değer olmayınca da "daha büyük bir algı çerçevesi" talebi kalmaz artık, daha pek erken yaşlarda içimizde.
Almanların (evet yine Almanların) yaptığı işte çok çok iyi olan ancak başka hiçbir şeyden anlamayan kişileri tanımladıkları Fachidiot diye bir kelimeleri varmış! Messi (evet yine Messi), öz abim.
Leon; üzerinden 30 yıl geçmesine rağmen her yaştan ve her kültürden insanı, her izleyişte etkisi altına alan ve mükemmel bir seyir zevki vadeden bir film. Bunda, hızlı kurgu, kısa ve yakın plan çekimlerinin katkısı olmakla birlikte, filmin senaristliğini de yapmanın vermiş olduğu güçle yönetmen koltuğunda oturan Besson'nun drama, aksiyon ve komedinin tüm tonlarını optimal bir denge ile vermeye çalışmasının payı büyüktür. Hikâyenin ana çatısının; çatışma, çelişki ve karşıtlıklar üzerinden kurgulanmış olmasının da ona üst bir boyut kazandırdığı kanaatindeyim.
"Tıpkı pencereden dışarıya bakıldığı gibi, resimden de dünyaya bakılır"
Reklam
Yalnızca korsan kitaplardan mürekkep bir kütüphane !
Türkiye'de , sadece yazmakta ısrar ettikleri için, sadece kitaplarını yayımladıkları için kendilerine şair, hikayeci, romancı, yazar denen o kadar çok insan var ki!
Güle gülü verdi Gülizar güle gülü verdi gülümsedi.. Meğer güle gülmezmiş, Güler diye güle boşuna bekledi.. Gülsün gülmesen de olur, Güleğen gülistanında güle güle kal, dedi.
748 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.