...
Düşün ki; senin bütün adlarını söylesem
Doğa ayaklanır, koşarak gelir yanıma
Yüzü gitgide suya dönüşen kadınım
Benzedik birbirine bakan iki aynaya
...
Derdimi ağlayacak kadar hüzün biliyorum
İstesem ana dilim gibi saatlerce susabiliyorum
“Hiiç, öylesine aradım.” Cümlesindeki gizli özlemi şıp diye bulabiliyorum.
Böyle durumlarda en çok Graham Bell’e sövüyorum.