Karlık/deşen ve ölen benim / yitik bir tablet, kayıp bir dil/ avlanmış ongun / kuş yok dedim sana, kuş yok! / bir parsın kemiklerini okşayan toprak / sus! işte harzem, basmıl/ becenek tankut!/geç ve fısılda/döşümde kendini avuçlayan ölümdür/ ekmeğe ve güneşe/ant/ bükülmüş kumaşlara / sabahın fecrine / aletlere ve türlü mekaniğe / at nallarına / perçemler ve dillerin ertesine/tere bir kere daha ant/ kuş yok dedim sana, kuş yok/ avcının şerefine!
otun, hayvanın, gecenin, yüreğin, bardağın, kalemin, buğdayın, kilimin, davulun, tütünün, suyun, arzun, belanın, çiğdemlerin, taşın, dudakların, çölün, çadırların, terazinin, üzenginin, depremin, uzak durmanın, göçün, kaburgaların suretinde geldim ve gittim