Kitabın kapağına ilk baktığınız da “Kızılcık Şerbeti” dizisi gibi düşünebilirsiniz. Evet iki farklı hayat, muhafazakar aileden gelen bir kadın diğer yandan parlak bir kariyere sahip evli bir kadın. Peki kitabın
sonunda bu iki kadın nasıl bir şeyin içinde buluyorlar kendilerini?
Biri açık, biri tesettürlü iki kadın arkadaşın hikayesini anlatan bir kitap. Tesettürlü olan kadının dini inançları ve gereklilikleri diğer kadın arkadaşa aktararak devam ediyor. Açıkçası ezelden beri olan bir durum olduğu için kitabın konusu beni hiç şaşırtmadı çok monton geldi o yüzden pek beğendiğimi söyleyemem.
Okuduğum en anlamsız kitapdı. Oysa ki ismine bakarak güzel bir kitap olduğunu düşünmüştüm. Olaylar, diyaloglar hep dönüp dolaşıp aynı yere geliyor. Ve herşeyden öte sonu çok anlamsız ve gereksiz olmuş.
Açıkça söylemek gerekirse hani filmlerde gereksiz sahneler vardır ya. Bu kitapta da gereksiz bir kaç sayfa vardı. Yani yazılmasa da olurdu. Onun dışında bütün görüşlere hemen hemen eşit yaklaşmaya çalışmış ece vahapoğlu. Kurgusu güzel, sonu etkileyici değil. Ama bir şekilde türbana bağlaması gerektiğini düşünüyor. Fakat kitapta yakın dönemin siyasi olaylarından ve toplumumuzun sosyolojik olgularından çokça izler bulacaksınız.
Eğer sizin de çocuğunuz işsizse, meslek sahibi olmak istiyorsa. O da bir roman yazarak yazarlık mesleğine adım atabilir. Çünkü belli ki Ece Hanım öyle yapmış. Kitap edebi derinlikten yoksun. Hiçbir felsefik derinlik içermiyor. Çok fazla dizi izleyen, okuma yazması olan herkes böyle bir roman yazabilir. İki tane hanım var. Bunlardan birinin adı