Abdülmecid'den İttihat Terakki'ye

Öteki Tarih -1

Ayşe Hür

By Number of Pages Öteki Tarih -1 Quotes

You can find By Number Of Pages Öteki Tarih -1 quotes, by number of pages Öteki Tarih -1 book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Yakla­şımını çok beğendiğim Britanyalı diplomat-felsefeci Edward Hal­let Carr'a (1892- 1982) göre tarihsel gerçekler (olgular) "içine mız­rak konmadan dik durmayan boş bir çuvala benzer." 'Boş çuvalı dik tutan mızrak', tarihçiterin onlara yüklediği anlam ve önem­dir. Yani, olguların nasıl bir sırada ve nasıl bir bağlamda ele alı­nacağına karar veren tarihçinin bizzat kendisidir. Dolayısıyla, tarihçinin kendini objektif (nesnel) görmesi ya da tüm olgulara yani tarihsel gerçekliğe vakıf olduğunu düşünmesi bir yanılsamadır. Yani 'tarih yoktur, tarihçi vardır' diyenler haklıdır. Peki, 'objektif tarihçi' diye bir kavram anlamsız mıdır? Elbette hayır, ama Carr'a göre 'objektif tarihçi', kendini objektif sayan ya da böyle görmeyi tercih eden ve kendini tüm ideolojilerden ve dönemin bağlamından bağımsız gören kişi değildir. 'Objektif ta­rihçi' ortaya koyduğu tarih yazımını, kusursuz bir gerçeklik ola­rak sunmaya kalkan değil; tarihsel gerçeklerin ve teorilerin sınır­larını kabul eden, değerlerin ve gerçeklerin bir arada olduğunu ve bunların kendi üzerindeki etkisini fark eden, nihayet vardığı sonuçlara, hangi gerçeklerden ve hangi değerlerden yola çıkarak vardığını söyleyen kişidir.
Tarih Ne İşe Yarar?
Geçmiş temel olarak iki nedenle hatırlanır: Birincisi geçmişin çizgisinden ayrılmamak için; İkincisi ayrılmak için. Birinci durumda geçmişi, bugünkü ihtiyaçlar doğrultusunda “yeniden kurma' çabası ağırlık kazanır. Geçmişin gurur verici yönleri öne çıkarılırken, kötü yanları gözden kaçırılmaya çalışılır.
Sayfa 9 - ProfilKitabı okudu
Reklam
Nitekim onun döneminde Müslüman Osmanlı kadınları o tarihe kadar görülmedik bir serbestliğe kavuştular. Kağıthane, Boğaz bi­rer şenlik yerine dönüştü. Beyazıt, Üsküdar, Fatih gibi geleneksel semtlerde bile kadınlı erkekli kalabalıklar meydanları doldurdu. Kadınlar çarşıları, pazarları, mağazaları doldurdular. Elbette bu gidiş gelişler sırasında karşı cinsle ilişkilerde de bazı yeni ufuk­lar açıldı. Cevded Paşa'nın Maruzat adlı eserine bakılırsa, kadın erkek ilişkilerinin normalleşmesi, eşcinsellik gibi gayri-tabii ilişki biçimlerini geriletmişti. "Zendostlar çoğalmış, mahbuplar azal­mıştı, Kavm-i Lut sanki yere batmıştı..."
Sayfa 17 - AbdülmecidKitabı okudu
Kafa Kağıdı
İnsanlar nüfus tezkerelerini feslerinin altında sakladıkları için böyle anılıyordu.
Sayfa 17 - ProfilKitabı okudu
Tahmin edileceği gibi Abdülmecid kadınlara da pek düşkündü. Tam 26 eşi olmuştu. İlk eşlerinden Şevketza, Tirimüjgan ve nikahlısı Gülcemal hemen hemen aynı günlerde iki erkek, bir kız doğur­duklarında Abdülmecid henüz 17 yaşındaydı. İlk şarabı da bu yaşta tatmış ve bir daha bırakmamıştı. Her gün düzenli içerdi. Bazen sızıncaya kadar içerdi. içkiyle tanıştıktan sonra kadınlara ilgisi daha da artmıştı. Kayıtlara bakılırsa, hareminde tam 688 ca­riye vardı. Elbette bunların çoğu hizmetkarlık, çocuk bakıcılığı gibi işleri yapariardı ama Abdülmecid'in tam 16 erkek çocuğu ve bir o kadar da kızı olması, İslam'ın 'dört eş' sınırını epeyce aştı­ğını düşündürüyordu.
Siyasal İslamcı damarı güçlü olan Ali Suavi'ye göre "halkın yararı ve hakkın hâkimiyeti" anlamına gelen "medeniyet" Osmanlı memaliğine ters taraftan girmişti ve Osmanlı'nın çöküşünün nedeni işte bu taklitçilikti.
Sayfa 28
Reklam
19 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.