Bütün Öyküleri 1

Ötekinin Rüyası

Julio Cortazar

Ötekinin Rüyası Posts

You can find Ötekinin Rüyası books, Ötekinin Rüyası quotes and quotes, Ötekinin Rüyası authors, Ötekinin Rüyası reviews and reviews on 1000Kitap.
“Gustave’ın dediği gibi zaman uçuyor. İnsan pazartesinde olduğunu zannediyor, oysaki çoktan perşembe gelmiş. Sonbahar bitiyor ve insan kendini birden yazın ortasında buluyor.”
Sayfa 305 - CanKitabı okuyor
Reklam
OYUNUN SONU
Ayrıca giderken söylediği veda cümlesi hiç aklımızdan çıkmadı: "Sonsuza dek." Bu, evde hiç duymadığımız bir vedalaşma biçimiydi ve bize son derece ilahi ve şiirsel geldi.
Sayfa 612 - Can Yayınları
Bir Sarı Çiçek
Bir tarhın hemen kıyısındaydı, alelade bir sarı çiçek. Bir sigara yakmak için durmuştum ve ona bakıp daldım. Sanki çiçek de bana bakıyormuş gibi geldi, şu temaslar, bazen olur ya... Bilirsiniz işte, herkes onları hisseder, şu güzellik dedikleri şey. Tam olarak oydu, çiçek çok güzeldi, çok güzel bir çiçekti. Ve ben hükümlüydüm, bir gün sonsuza dek ölecektim. Çiçek çok güzeldi, geleceğin insanları için her zaman çiçekler olacaktı. Hiçlik birden kafama dank etti; huzur ve zincirin sonu zannettiğim şey aslında hiçlikti. Ben ölecektim ve Luc çoktan ölmüştü, bizim gibi biri için bir daha asla çiçek olmayacaktı, hiçbir şey olmayacaktı, kesinlikle hiçbir şey olmayacaktı ve hiçlik işte buydu, bir daha asla bir çiçek olmamasıydı.
Sayfa 519 - Can Yayınları
Bir Sarı Çiçek
Kulağa şaka gibi geliyor ama biz ölümsüzüz. Ben bunu biliyorum çünkü tam karşıtından öğrendim, bunu biliyorum çünkü yegâne ölümlüyü tanıdım.
Sayfa 512 - Can Yayınları
Takipçi
Hepsinden önemlisi senin Tanrını kabul etmiyorum. Bana onunla gelme, buna müsaade etmiyorum. Ve eğer gerçekten kapının öbür tarafından olsa bile zerre kadar umurumda değil. Bu durumda öbür tarafa geçmenin hiçbir kıymeti kalmıyor çünkü sana kapıyı o açıyor. Güzel olan kapıyı tekmeleyerek kırmak. Onu yumruklarla parçalamak, kapının üzerine boşalmak, bir gün boyunca kapıya işemek. O seferinde New York'ta kapıyı sanırım müziğimle açtım, ben durmak zorunda kalınca, lanet olası kapıyı yüzüme kapattı ve bunu yapmasının yegâne sebebi ona asla ibadet etmemiş olmam, asla ibadet etmeyecek olmam çünkü bu üniformalı kapıcı, bu bahşiş karşılığı kapı açıcı hakkında hiçbir şey bilmek istemiyorum...
Sayfa 401 - Can Yayınları
Reklam
Takipçi
Sanırım su olmadan yüzmeye kalktım.
Sayfa 400 - Can Yayınları
Takipçi
Miles o kadar güzel bir şey çaldı ki neredeyse sandalyemden düşüyordum ve o zaman oradan uzadım, gözlerimi kapattım, uçuyordum. Bruno, sana yemin ederim uçuyordum... Kendimi sanki çok uzaklardan ama kendi içimden, yanı başımdaki bir yerden, yanımda ayakta dikilen birinden duyuyormuş gibiydim... Aslında tam olarak birinden değil... (...) Birisi değildi, insan karşılaştırmalar arıyor... Bazı rüyalardaki gibi, güvenlikti, buluşmaydı (...) Ve o benim yanımdaki aynı benim gibiydi ama hiçbir yer işgal etmiyordu, New York'ta değildi ve hepsinden önemlisi zaman mefhumu yoktu, sonrası yoktu... "sonra" diye bir şey yoktu... Bir an için "daima" dışında bir şey yoktu... Ve ben bunun yalan olduğunu, müzikte kaybolduğum için bunun böyle olduğunu ve çalmayı bitirir bitirmez yok olacağını biliyordum (...) ve hemen o anda kafa üstü kendi üzerime çakılacaktım.
Sayfa 399 - Can Yayınları
Takipçi
bulamadan ölüp gideceğim... bulamadan...
Sayfa 398 - Can Yayınları
Takipçi
Bir şey söylemeye gelmiyor, onu hemen kendi kirli diline tercüme ediyorsun. Eğer ben çalarken sen melekleri görüyorsan bu benim suçum değil. Eğer diğer insanlar ağızlarını açıyor ve benim mükemmelliğe ulaştığımı söylüyorlarsa bu benim suçum değil. Ve en kötüsü de kitabında söylemeyi gerçekten unuttuğun bir şey, Bruno, benim beş para etmez biri olduğum, benim çaldığım ve dinleyicilerin alkışladığı şeyin beş para etmez bir şey olduğu, gerçekten beş para etmez bir şey.
Sayfa 397 - Can Yayınları
800 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.