Herhangi bir şeyden bir parçacık ama daima küçük bir parçacık alıyorsun ve büyüklük denen şey insanda neredeyse acıma hissi uyandıran bir yanılsamaya dönüşüyor.
Sayfa 97 - Can Yayınları, Çeviri: Süleyman DoğruKitabı okudu
Karanlık çöken bir ovada gibiyiz burada
Süpürülmüşüz kavga ve kaçışın birbirine karışan ikazlarıyla
Cahil ordularının geceleri çarpıştığı diyarda
Matthew Arnold
Sözcükler, onunkiler ve Michele'inkiler, birbirini arayan hayvancıklar gibi ortaya dökülüyor, okşayışlarda oyalanan bir buluşma, bir siesta'nın, ıssız evin, trabzanların başladığı noktada cam topuyla bekleyen merdivenlerin kokusu. Pirre'in içinden Michele'i havaya kaldırmak ve koşarak yukarıya götürmek geçiyor, anahtar cebinde, yatak odasına girecek, onun üzerine uzanacak, onun titrediğini hissedecek, becereksizce bağcıkları, düğmeleri aramaya başlayacak, ama trabzanların başlangıç noktasında cam top yok, her şey uzak ve korkunç, Michele orada, köşesinde, ağlamaklı haliyle o kadar uzaklarda ki ve ıslak parmakların arasında ağlayan yüzü, nefes alan, korkan ve onu reddeden bedeni.