Otoriteryenlik, yukarıdaki belli bir örüntüsel kanı ve tutumların yapısal bütünlüğü olarak, davranışsal düzeyde, eline otoriteyi geçirince mümkün olduğu kadar ceberrut ve acımasız fakat karşısında bir otorite bulunduğu zaman ise olabildiğince uysal ve boyun eğici, hâttâ süklüm püklüm olabilen "kişilik tutumlarına ve dışa vurumlarına yol açıyordu.