Öyküler Posts

You can find Öyküler books, Öyküler quotes and quotes, Öyküler authors, Öyküler reviews and reviews on 1000Kitap.
Karıncaların yuvasını bozun, hemen onarmaya koyulurlar onu. Gene bozun, gene onarırlar. Kaç kez bozarsanız bozun, yılmazlar. Her şeye yeniden başlarlar.
Öte yandan, milyarlarca kez söylenen, tekrarlanan, benimse­nen eski gerçek bu! "Yaşam bilinci yaşamın kendinden, mut­luluk yasalarının bilinci mutluluğun kendinden yücedir ... "
Sayfa 135
Reklam
He­yecan, ölçüsüz bir heyecan tüm varlığımı sarmıştı. Evet, hayat ve ... büyük gerçeği anlatmak! Gerçeği insanlara anlatmaya o anda karar verdim. Kuşkusuz, yaşadığım sürece yapacaktım bunu! Anlatmaya gidiyordum, anlatmak istiyordum ... ama neyi? Gerçeği ... Görmüştüm onu çünkü, gözlerimle görmüş­tüm, olanca yüceliğiyle görmüştüm gerçeği!
Sayfa 134
Yalan söylemeye alıştılar, yalanı sevdiler, yalanın çekiciliğiyle tanıştılar.
Sayfa 130
Ta­pınakları yoktu, ama bütün evrenle sarsılmaz, canlı, kesintisiz bir bütünleşmeleri vardı. İnançları yoktu, ama doğanın yasa­ları gereği, buradaki mutlu yaşam süreleri dolduğunda, yaşayanları ve ölüleri için bütün evrenle daha geniş bir birlikteli­ğin başlayacağına inanıyorlardı. O anı sevinç içinde, ama acele etmeden, birbirlerine anlattıkları o birlikteliği kalplerinin de­rinliklerinde önceden seziyorlarmış gibi bekliyorlardı.
Sayfa 128
Çağdaş bir Rus aydını ve Petersburglu sıkıcı biri olarak bana, sözge­limi, onların böylesine çok şey bilmelerine karşın, bizdeki bi­limlerden haberleri yokmuş gibi geliyordu. Ama çok geçme­den onların bilimlerinin, bizim dünyamızdakine göre bambaş­ka inançlarla bütünleştiğini, beslendiğini, ayrıca hayata bakış açılarının da bizimkilere hiç benzemediğini anladım. Hiçbir şey istemiyorlardı ve sakindiler. Hayatı bizim gibi algılama­ya yönelmiyorlardı. Hayatları doluydu çünkü. Bilgileri bizim­kinden daha derin ve yüceydi. Çünkü biz hayatın ne olduğunu açıklamaya çalışıyoruz, başkalarına nasıl yaşamaları gerek­tiğini öğretmek için hayatı anlamaya çalışıyoruz. Oysa onlar nasıl yaşanacağını bilim olmadan da biliyorlardı.
Sayfa 126
Reklam
Ve o anda büyük, kutsal bir kıskançlığın tuhaf duygusu tutuş­tu yüreğimde: "Böyle bir tekrar nasıl ve niçin olabilir? Nankör bir insan olarak kalbime bir kurşun sıkıp hayatıma son verdi­ ğim, fışkıran kanımın damlalarının kaldığı geride bıraktığım o dünyayı seviyordum ben, başka bir dünyayı sevemem. Evet, her zaman, her zaman sevdim ben o dünyayı. Belki o gece, ondan ayrılırken bile içimde her zamankinden daha büyük,dayanılmaz bir ıstırapla seviyordum onu. Bu yeni dünyada ıs­tırap varmıdır? Bizim dünyamızda bizler yalnızca ıstırap çe­kerek sevebiliriz, yalnızca ıstırap çekerek! Başka türlü seveme­yiz, başka türlü bir sevgi bilmeyiz. Sevmek için ıstırap çekmek isterim ben. Geride bıraktığım dünyamı, yalnızca o dünyamı göz yaşlarımla ıslatarak öpmek istiyorum şimdi. İçimi yakıyor bu istek. Başka bir dünyada yaşamayı da istemiyorum, kabul de etmiyorum!.."
Sayfa 124
Evrende bu tür tekrarlar mümkünmüdür yoksa? Doğa­nın yasası böylemidir?.. Oradaki de Dünya ise, bizimki gibi bir Dünya mıdır? .. Tıpkı bizimki gibi mutsuz, yoksul, ama paha biçilmez derecede değerli, sevilen, en kötü çocuklarında bile kendisine öylesine ıstırap dolu sevgi uyandıran bir Dünya mı?..
Sayfa 124
İnsan bir kez gerçeği tanırsa, onu görürse, onun gerçek oldu­ğunu, başka bir gerçeğin olmadığını, olamayacağını bilir artık, uyanık ya da uykuda olması bir şeyi değiştirmez. Rüya olsun varsın, ama sizlerin öylesine yücelttiğiniz bu hayatı kendi­mi öldürerek sonlandırmak istiyordum ben, ama gördüğüm o rüya, gördüğüm o rüya ... Oh, o rüya yepyeni, büyük, bambaş­ka, güçlü bir hayat bağışladı bana!
Sayfa 121
Şimdi herkes onun sadece bir rüya olduğunu söyleye­rek takılacak bana. Peki ama ha bir rüya olmuş ya da olmamış, beni gerçeğe ulaştırdıktan sonra ne değişir, hepsi bir değil mi?
Sayfa 120
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.