Zindandan Notlar

Özgürlüğe Kaçışım

Aliya İzzetbegoviç

Özgürlüğe Kaçışım Quotes

You can find Özgürlüğe Kaçışım quotes, Özgürlüğe Kaçışım book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
2076. Feminist hareketin argümanlarindan biri, kadının günümüze dek kendisini anne olarak ifade ettiği, simdi ise kendisini bir şahsiyet olarak ifade etme zamanının geldiği şeklindedir. Onlarin muhakemesine göre anne ve şahsiyet zıt terimlerdir. Birilerinin bunu bana aciklamsini isterim. Hep sahsiyette annelikten daha şahsi ve daha zengin bir şey olmadığını, anneligin muhtesem bir şahsiyet oldugunu düşünmüşümdür. Feminist diyalektik karistirmaktadir.
2275. Mesa Selimovic, "insan, düşündüğü değil, yaptığı şeydir” der (Derviş ve Ölüm). Yorumum: Düşündüğüm şey değilim, hele yaptığım hiç. Her ikisi de açıkça şartlara bağlıdır. Ben, istediğim ve hissettiğim Şeyim, Düşünce “benim dışımda”dır, hareketlerim daha da “Yabancı” daha da “dışarıda"dır. Hisler eğer ruhun kendisi değilse yakın olandır.
Reklam
Dik Yürü!
2127. Allah, hayvanlardan farklı olarak bizi dik yürür şekilde yarattı. Çoğu insan bu imtiyazı kullanmaz, hayatlarının çoğunda eğilirler, hatta sürünürler. İnsan böyle mi yapmalı? Allah'ın bu büyük nimetini, dik yürümeyi reddetmek nankörlük değil mi?
Sayfa 36 - Klasik Yayınları, 26.Baskı
Halk ve Kalabalık
Halk ve kalabalık aynı şey değildir. Bu farkı çok iyi bilen demagoglar bunu kendi amaçları için bolca kullanırlar. Halk, dahilî şuur, ahlâk ve ideal prensibini kaybettiğinde kalabalık haline dönüşür. Şuursuz halk, sürü halini alır. Sürü, idealsiz ve şekilsiz bir insan kalabalığıdır; her biri kendisi için yaşayan ve daha yüksek ve daha içtimai bir şuur taşımaksızın, hatta bir isim bile taşımaksızın sadece kendi çıkar ve arzuları olan fertler topluluğudur. Halkın idealleri vardır, sürününse sadece arzuları. Sürüyü tarihi yolun sonunda, yıkılışın eşiğinde görürüz. Bunun tipik bir misali, Roma İmparatorluğu'nun yıkılışı öncesinde var olan Romalı lümpen proleteryadır.
Sayfa 79
Halk ve kalabalık aynı şey değildir. Bu farkı çok iyi bilen demagoglar bunu kendi amaçları için bolca kullanırlar. Halk, dâhili şuur, ahlâk ve ideal prensibini kaybettiğinde kalabalık hâline dönüşür. Şuursuz halk, sürü hâlini alır. Sürü, idealsiz ve şekilsiz bir insan kalabalığıdır; her biri kendisi için yaşayan ve daha yüksek ve daha içtimaî bir şuur taşımaksızın, hatta bir isim bile taşımaksızın sadece kendi çıkar ve arzuları olan bir fertler topluluğudur. Halkın idealleri vardır, sürününse sadece arzuları.
"Aşırı okumak bizi daha akıllı yapmaz. Kimi insanlar sadece kitapları "yutar." Onlar bunu, okunmuş olanların "hazmedilmesi," işlenmesi, içselleştirilmesi ve idraki için elzem olan düşünme aralığı olmadan yaparlar. Bu tür insanlar konuştuklarında ağızlarından tamamen ham, işlenmemiş halde Hegel, Heidegger veya Marx paragrafları dökülür. Tıpkı arının topladığı çiçek tozunu bala dönüştürmesi için bir "içsel" gayret ve zaman gerekmesi gibi, okumak için de şahsi katkı gereklidir."
Reklam
"Vücudunu gıda ile besleyen şeklen Pehlivan olur. Ruhunu Allahû Teâla'nın aşkı ile dolduran gönülden Evliyâ olur. Helal lokma ibadet ettirir. Haram lokma kötü yola sevk ettirir. Sizin karnınız toksa, Hüner başka açları görmektir."
Sayfa 123 - Klasik Yayınları
Milletler tarihe ahlâken zengin maddeten fakir olarak girerler. Tarihten çıktıklarında ise vaziyet genellikle bunun tam tersidir. Hemen tüm önemli halkların tarihlerinde bu tesbit doğrulanmıştır: Antik Fârisîlerda, Romalılarda, Yunanlılarda, Araplarda, hatta modern Avrupa milletlerinde.
Belki de insanı en zor şartlarda bile koruyan şey ümittir; çünkü hayvanlar ümit diye bir şey tanımazlar, oysa insan, belli bir aptallık derecesi sayesinde ümit etmeyi sürdürür ve hayatta kalır. Shalamov
Sayfa 277 - Klasik Yayınları 2. BaskıKitabı okudu
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.