Benim için duygusal bir kitap oldu. Sadece bazı bölümleri "-yor" eki ile yazıldığı için okumakta zorlandım. Subhi, dünyaya yabancı bir çocuktur. çünkü o Avustralya'da bir mülteci kampında doğmuştur. Annesi ve kız kardeşi ile bir çadırda yaşarlar. Ve babasının kendilerini almaya geleceğine inanır. Hikayeleri ve hayal kurmayı çok sever. Bunun aksine yaşadıkları kampta ise açlık, sefalet ve şiddet bulunmaktadır. Yani çok pis bir ortamdır. Ama bunlara rağmen herkes mutludur. Birbirlerine tutunmaya çalışırlar. İlerleyen zamanlarda Suphi'nin Jimmie diye bir arkadaşı olur. Biri hapis tarafında iken diğeri özgürlük tarafındadır. Aralarında ise sadece on altı adım vardır. Ama bunlara rağmen çok iyi bir dost olurlar. Kitabın adı buradan gelmektedir. İkisinin yaşadıklarını, dostluklarını ve de kayıplarını okuruz. Kitaptaki duygu bana çok işledi. Çok sevdim kendisini. Okuduğum için çok mutluyum. İyi ki diyebilirim...