Sözler ve Alıntılar
Şehir ne kadar büyürse, üzerindeki gök de o kadar ufalır. Tabiat, çiçek ve aydınlık o kadar az; beton, duman, teknik ise o kadar çok olur. Biz de o kadar şahsiyet, o kadar da kitle oluruz. Şehir ne kadar büyürse, cinayetler o nispette artar. Dindarlık şehrin büyüklüğüne ters, cinayetler ise doğru nispette bulunur. Bu iki fenomenin sebebi aynıdır.
Sayfa 125Kitabı okudu
Hapse giresim var be
İlk başta olumsuz gibi görünmesine rağmen Aliya nın hapiste geçirdiği yıllar entelektüel birikimine oldukça katkı sağlamıştır.
Biz Müslümanlar, Allah ile insan arasındaki sözleşmenin farkında, ahlaki temelde bir hayatın özneleri olma sorumluluğunu yüklenmediğimiz müddetçe, iyi niyeti ve cehaleti istismar ederek dini araçsallaştıran yapıların nesnesi olmak tehlikesiyle karşı karşıyayız.
Batılı toplumlar önce Bosna da Müslüman halkın, ardından Kosovada Arnavut halkın Sırplar tarafından soykırımdan geçirilmesini naklen televizyondan izledi. Televizyon muhabiri, kısa bir süre önce Sırp kurşunlarına hedef olan çocuğunun cesedi başında ağlayan anneye mikrofonu uzatıp 'Ne hissediyorsunuz' diye sorduğu sırada, Batılı aile ekran karşısında mutlu bir şekilde yemeğini yiyordu.
Özgürlük gibi ahlak da akıldışı bir kategoridir.
Siyaset, bir meseleyi çözmenin, bir şeyi iyiden daha iyi hale getirmenin bir aracı olabileceği gibi iyi bir hali bozmanın, kötüleştirmenin ve güç için ortak iyiliğin feda edilmesinin de aracı olabilmektedir.
Sayfa 42
Zalim diktatörlerin hiçbiri kendisini diktatör olarak adlandırmamıştır