Eğer bizi tüketen zihinsel acılarımızı, bizi perişan eden şiddetli tutkularımızı, yoksulun sırtındaki aşırı çalışma yükünü, zenginin kendini bırakıverdiği tehlikeli aylaklığı düşünürseniz, yoksul ihtiyaçlarının karşılanmaması sonucu ölürken, zengin aşırılıkları nedeniyle ölmektedirÇalışanlar işini kaybetmekten korkuyor . Çalışmayanlar asla iş bulamamaktan korkuyor. Açlıktan korkmayan , yemekten korkuyor... Siviller askerlerden korkuyor , askerler silahsız kalmaktan korkuyor ve silahlar savaşsız kalmaktan korkuyor . Şimdi korku mevsimi . Kadının erkeğin şiddetinden korkusu ve erkeğin korkusuz kadından korkusu."Günümüzde medyanın ve özellikle de televizyonun işlevlerinden biri, bize ulaşamayacağımız lüks yaşamları göstererek göreli yoksunluk, yetersizlik ve kıskançlık duygularımızı artırması, açgözlülüğü ve tatminsizliği körükleyerek içimizde yaratılan bu yapay boşluğu, ancak daha fazka tüketebilirsek dolduracağımız yanılsamasını yaratmasıdır.