Okurluk icin begenmeyin ..................................................................................................................................................
P KuşağıViktor Pelevin · Verita Yayınları · 023 okunma
“Öte yandan, sonsuzluğa yürekten inanması için başkalarının da onunla bu inancı paylaşması gerekiyordu, zira kimsenin paylaşmadığı bir inanca şizofreniden başka bir isim verilemez.”
Radikal gençlik söz konusu olduğunda, siyaseten doğruculuğun hüküm sürdüğü ve her şeyin ambalajlanıp satılabildiği bir dünyada, siyaseten doğru ve iyi ambalajlanmış isyan her şeyden çok satardı.
Eskiden şöyleydi: 'Birey hiçbir şeydir, kolektif her şey.'
Oysa şimdi şöyle: 'İmaj hiçbir şeydir, susuzluk her şey.'
Ajitprop ölümsüzdür. Yalnızca sözcükler değişir."
"Güneş bir daha doğmamak üzere batıyor, tüm tarih sona eriyor, Sonra hiçlik kendisini kaldıramıyor ve uyanıyoruz. Dünya tekrar varoluşa geçiyor."
"Hiçlik nasıl olur da kendisini kaldıramaz?"
"Her uyandığında yokluktan çıkıp var oluyorsun. Her şey böyle var oluyor. Ölüm, sabahleyin uyanmanın başka bir şeyle yer değiştirmesinden ibaret, düşünmesi bile olanaksız olan bir şeyle. Bunu aklımız almıyor, çünkü zihnimiz ve dünyamız aslında bir ve aynı şey."
Ne de olsa sonsuzluk, en azından zihninde canlandırdığı biçimiyle, değişmez, yok edilemez bir şeydi ve dünyevi olayların geçici doğasından tamamen bağımsızdı.
Oral wow-güdüsü bir hücreyi, öz benlik imajıyla reklamlar tarafından yaratılan ideal "süper-benlik" imajı arasındaki çelişme sonucu çektiği acıyı dindirmek için para emmeye, elde etmeye iter. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, ideal "benlik”i cisimleştirmek için parayla alınan nesnelerin değil, bizzat paranın önemli olduğudur. Gerçekten de birçok milyoner, paçavralar içinde gezip ucuz arabalar kullanabilir fakat bunu yapması için insanın milyoner olması gerekir. Oysa aynı koşullar altındaki yoksul bir insan, bilişsel uyumsuzluk sonucu anlatılmaz acılar çeker ve tam da bu yüzden çoğu, parasını son kuruşuna kadar giyim kuşama harcayabilir.