Sözler ve Alıntılar
Yaratılışın onuncu bölümünde belirtildiği gibi, bu kulelerin inşa edilmesindeki temel arzu , Tanrı ‘ya veya daha genel olarak göksel varlıklara daha yakın olmaktı . Çünkü yüksek bir yerde dikkat çekmek , bu tür varlıklara daha yakın olma arzusunu ifade ermenin bir yolu olarak kabul ediliyordu . Ayrıca , bu tapınak kulelerinin inşa edildiği yerin , o bölgenin tanrısının bu dini ibadetlerin gerçekleştirildiği yere inerek insanlarla iletişimde bulunacağına inanılıyordu . Bu nedenle , bu kuleler cennet ile yeryüzü arasında bir köprü görevi görüyordu ..
Sayfa 28Kitabı okudu
İnsanlar , Tanrı’ya insana benzer bir form bağışlama eğilimindeydi . Çünkü insan zihni düşünce ve duyguları doğal olarak insana benzer bir formda düşünmeye yatkındır . Bu nedenle , Babilliler için Tanrıları insana benzer bir şekilde ifade etmek normal bir şeydi ..
Sayfa 23Kitabı okudu
Babilliler tanrıları , gökyüzünün sakinleri olarak görürlerdi ve bu nedenle tanrıları göksel cisimlerle ilişkilendirdiler.
Sayfa 38Kitabı okudu
Babil tarihine göre , güneşin ayın çocuğu olduğuna inanılırdı . Çünkü ay , güneşin mükemmeliyetini tamamlamak için daha az mükemmel varlıkları ortaya çıkarırdı . Güneş tanrısı Şamaş, adalet ve yargı tanrısı olarak kabul edilirdi . Çünkü gün boyunca yeryüzünü aydınlatır ve her şeyi gözlemleyebilirdi..
Sayfa 52Kitabı okudu
Babil ve Asur’da güneşe tapma , her zaman büyük ve parlak bir gök cisminin insanlar için hayati bir öneme sahip olması nedeniyle son derece yaygındı. Bu güneş , Mısırda’ki Ra gibi dinin baş tanrısı olmasa da büyük bir saygıya sahipti. Babil’de , güneş tanrısı olan Marduk ‘a ayrı bir yer ayrılmıştı .
Sayfa 52Kitabı okudu
Sin’e Babil ve Asur ‘un yanı sıra , Sami doğusunun diğer bölgelerinde özellikle Harran ‘da da tapınılırdı. İbrahimin göç ettiği kantin koruyucu tanrısı olarak bilinir . Bu kent Keldanilerin Ur kenti ile aynıdır . Sin Dağı ve Sin Çölü , her ikisi de onun adını taşıyan coğrafi yerlerdi ..
Sayfa 61Kitabı okudu