Yazar Gogol, yine Rus klasiği tarzında, halka dair bir sorunu, Akakiy Akakiyeviç'in sorununu ele almıştır. Eser, başlangıçtan itibaren özentili bir anlatımla ilerlemiştir. Yazar, kahramanımızı hem kişisel hem de sosyal bir şekilde bize aktarmıştır. Özellikle de kahramanın hâlleri tamamıyla içten ve dolay bir samimiyetle belirtmiştir.
Yazar, eserinde aslında pek de maddi gücü olmayan bir memurun kendisine diktirdiği "paltoyu" anlatmıştır. Ve bu "paltonun" başına gelenler tam bir fiyaskodur.
Gogol eserinde bize hayattan bir kesiti sunuyor, gerçek bir kesiti. Şöyle ki; kahramanımız binbir zorlukla üç kuruş para biriktiriyor. Bu parayla kendine bir palto alıyor ama zaman ve mekân buna izin verecek durumda değil. Çünkü, kahramanımız fakir bir bireydir ve fakir gibi yırtık veya yıpranmış bir palto ile dolaşmalıdır aksi hâlde düzeni bozar ve paltosu elinden alınır. Tam da böyle olur ve kahramanımız Akakiy Akakiyeviç bir palto yüzünden hayalet olur..!
Gogol bize sadece bir paltonun hikayesini anlatmıyor, bize bir de mesaj veriyor. Elinizden alınanlar için mücadele edin çünkü onlar hâlâ sizin, bize böyle diyor.
Kısacık bir eser olmasına rağmen içine inanılmaz bir bilgelik sığdırmış. Eseri okurken Rusya'nın soğuğunu içime çektiğimi hissettim. Beni, etkilediği kadar epeyce düşündürdü de.