Hızla büyüyen fabrikalar pamuğu o kadar hızla tüketiyordu ki gereken toprak ve işgücü tahsisi, sadece savaş kapitalizminin zorlamasıyla güvenceye alınabiliyordu. Bunun sonucunda yerli halklar ve topraklarını işgal eden yerleşimciler, köleler ve çiftlik sahipleri, yerel zanaatkârlar ve fabrika sahipleri, tek taraflı da olsa, sürekli bir savaş halinin bulutları altında geçen yeni bir yüzyıla uyandılar.