Kitap oldukça akademik bir dille yazılmıştır, benim gibi edebi tarzı romanlar okumayı sevenler eminim ki kitabı sevmeyeceklerdir. Zaten öğretmen adayı, öğretmen ya da öğretmen olmak istemeyenler hariç diğer hiç kimseye önermeyeceğim bir kitap.
Kitapta geleceğin yöneticisi, müdürü, öğretmeni gibi en iyi mesleklerde şuanki Suriyeli çocukların olacağı sık tekrar ediliyor. Size sorarım biz Türk gençleri ne olacağız o zaman?
Bölümün başındaki Suriyeli çocuklara ve gençlere ait hayatlarının anlatılması beni biraz etkiledi ancak şunu unutmamalıyız ki kendi ülkesine faydası olmayan insanların bizim ülkemize de faydası olmayacaktır.
Öğretmen ve adayları için bölüm sonunda etkinliklerin olması çok güzel bir şey ama çoğu öğretmen mülteci öğrencisi olmasını istemez diye düşünüyorum.
Son olarak 272. Sayfada bir öğretmenin ”Bir Suriyeli öğrencim defterine bizim Türk bayrağını küçük çizmiş. Kendi bayraklarını büyük çizmişti. Onun dünyasında biz çok önemli değiliz.” demesi bizim de onları önemli görmememiz gerektiğini açıklıyor elbet…