Parçalanmış Hayat

Zygmunt Bauman

Parçalanmış Hayat Gönderileri

Parçalanmış Hayat kitaplarını, Parçalanmış Hayat sözleri ve alıntılarını, Parçalanmış Hayat yazarlarını, Parçalanmış Hayat yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Entelektüellerin Devri Geçti
Çağdaş analizlerde, savaş-öncesi ve savaştan hemen sonraki yıllardaki gibi entelektüellerin “toplumun kolektif vicdanı” olarak halk nazarındaki konumlarının yeniden canlanması olasılığına ilişkin dile getirilen genel kanaat özellikle kötümserdir. Entelektüellerin, ulusların kültür ve etik standartlarından ortaklaşa sorumlu olan bir grup olarak, evrensel insani değerlerin kolektif bir yüklenicisi olarak şan ve siyasal nüfuza sahip olduğu devir geçmiş ve bir daha da gelmeyecek olarak görülüyor.
Sayfa 317 - Ayrıntı, 2014.Kitabı okudu
Mannheim'a göre entelektüellerin işlevinin gerekçelendirilmesi
Entelektüellerin, karşılıklı çıkar çatışmalarına kilitlenen sınıflardan herhangi birine ait olmaması ve kendileri bunlardan birine tamamen bağlanmayı reddederken bu sınıfların her biri tarafından da reddedilmeleri, entelektüel yargılamanın tarafsızlığının ve dolayısıyla da doğruluğunun garantisidir. Gerçekten “bilimsel” bir siyaset arzulayan ve yasamasını güvenilir bilgi ve aklın taleplerine göre yapmak isteyen bir toplum bu olguyu kabul etmeli ve dolayısıyla da karar-alma işlerini entelektüellerine bırakmalıdır.
Sayfa 313 - Ayrıntı, 2014.Kitabı okudu
Reklam
Entelijansiyanın Kaderi
Arnold J. Toynbee, “bir irtibat subayı sınıfı” ve “dönüştürücü bir sınıf’ olarak entelijansiyanın “mutsuz olmak için doğduğunu” söylüyordu. Entelijansiya, kendi ülkesinde bir “piç ve melez” olarak görülmeye, “kendi halkının nefret ve küçümsemesi ile karşılaşma"ya mahkûmdu. “Adet, gelenek ve becerilerini” kendisi yönlendirdiği ve bunlara “bütün kalbiyle bağlı olduğu ülke”de kendilerine “hiçbir şeref payesi” verilmezdi. Böyle acı bir kader kaçınılmazdı. Çünkü entelijansiya, kendisini ayırmaya kararlı olduğu kendi toplumu ile hevesli bir sözcüsü olarak hareket etmeyi seçtiği fakat kendisini asla eşit bir partner olarak kabul etmeyen “model toplum” arasındaki insansız toprakların vatandaşıydı.
Sayfa 312 - Ayrıntı, 2014.Kitabı okudu
Modern-öncesi insanlar, şeyler yarın olması gerektiği gibi olmadığı için değil dünkü gibi olmadığı zaman şiddet eylemine girişiyordu. Birikmiş popüler öfke, şeyler daha kötüye gittiği zamanlarda genellikle Yahudilere karşı çevriliyordu; ancak bu işbilir operatörlerin işiydi, yoksa halkın inisiyatifinin sonucu gerçekleştiği durumlar çok azdı ya da hiç yoktu.
Sayfa 296 - Ayrıntı, 2014.Kitabı okudu
Modernitenin stratejisi müphemliği somutlaştırmaktı.
Modern yaşamın büyük korkusu, belirlenimsizlik, belirsizlik ve muğlaklık -başka bir deyişle müphemlik- korkusuydu. Müphemlikle savaşmak zor ve bu savaşı kazanmak ise imkânsızdır; bu savaşta kişi, karşısında, kendi güçlerini yerleştireceği bir cephe ya da bombalarla yok edebileceği düşman grupları değil kaçamak savaşan gerilla birimleri buluyor. Nitekim kişi dağınık endişeyi somut bir korkuya dönüştürmeye çalışıyor; çünkü kişi endişe karşısında pek bir şey yapamaz fakat korkunun sebepleri konusunda bir şeyler yapabilir, yaptığını düşünebilir. Dolayısıyla da buradaki eğilim, müphemliği tek bir somut nesnede yoğunlaştırarak ya da odaklaştırarak “müphemlikten çıkarmak” ve ondan sonra da somut hale gelmiş bu düşmanı yok etmektir.
Sayfa 291 - Ayrıntı, 2014.Kitabı okudu
Modernite/Postmodernite - 8
(...) dünün hor görülenleri üretmeyenler idiyken bugünün hor görülenleri tüketmeyenlerdir. Dünün işsizleri ve yoksulları olan “emeğin yedek gücü”nün yerini alan “sınıf-dışı”lar bugün artık üreticiler arasındaki sakat konumlarından dolayı değil tüketiciler sınıfından dışlandıkları için marjinalleşiyor.
Sayfa 278 - Ayrıntı, 2014.Kitabı okudu
Reklam
218 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.