Günlerden bir gün, başıboş ve özgür yaşamayı seven, sergüzeştsiz edemeyen Şövalye, yine hazırlığa başladı. Ne yalvarma, ne yakarma para etti. Pardaillan atına atladı ve: "On ay sonra, torunumun ad koyma töreni için mutlaka gelirim," dedikten sonra çıkıp gitti!