Paris ve Londra’da Beş Parasız
George OrwellParis ve Londra’da Beş Parasız Quotes
You can find Paris ve Londra’da Beş Parasız quotes, Paris ve Londra’da Beş Parasız book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
"Üstü başı dökülüyor, soğuktan donuyor, hatta açlıktan kıvranıyor olabilir fakat okuyabildiği, düşünebildiği, meteorları izleyebildiği sürece, onun da söylediği gibi, zihninin içinde özgürdü. "
" Açlık insanı bütünüyle omurgasız, beyinsiz bir duruma indirgiyor, adeta gribin sonraki etkileri gibi. İnsan sanki bir denizanasına dönmüş gibi, sanki kanı dışarı boşaltılmış da yerine ılık su doldurmuş gibi hissediyor."
"İki yıl boyunca ekmek ve margarinle beslenmek standartlarını umutsuzca düşürmüştü. İnsaniyetini yok eden, doğuştan gelen bir kusur değil ; kötü beslenmeydi."
"Eh, bir şeylere ilgi duymak lazım. İnsan sokakta yaşıyor diye çay ve iki dilim ekmekten başka bir şey düşünmeyecek değil. "
"Bir hafta boyunca sadece ekmek ve margarin yiyen bir insanın insanlıktan çıktığını, yalnızca bir göbek ve içinde birkaç yardımcı organdan ibaret olduğunu keşfedersiniz."
Cehaletin sınırı yoktu ve dehşet vericiydi..
Bir kadın hiçbir zaman unutmaz.
Sayfa 34 - Venedik
Dilenciler neden hor görülüyor? Çünkü gerçekten de evrensel olarak hor görülüyorlar. Bence sebebi çok basit, düzgün 200 bir geçim kaynakları olmadığı için. Esasta bir iş yararlı mı yararsız mı, üretken mi asalakça mı kimsenin umurunda değil; tek beklenti karlı olması. Çağımızın tüm o enerji, randıman, sosyal hizmet ve diğer laflarında, "Para kazan, yasal yollardan kazan ve çok kazan" dan başka ne anlam var ki? Para en büyük erdem sınavına dönüştü. Dilenciler bu sınavda çakıyor,bu yüzden de hor görülüyorlar.
"Gerçek aşk vardır, uğrunda çarpışılacak tek bir şey vardır; tüm becerilerinizi ve ülkülerinizi, tüm felsefe ve inançlarınızı, tüm ince sözlerinizi, yüce davranışlarınızı bir kül yığınına çevirecek, gölgede bırakacak tek şey vardır, gerçek aşk."
Para, erdemin en büyük sınavı haline geldi. Dilenciler bu sınavdan geçemiyorlar, onun içinde aşağılanıyorlar.