Bu kitabı bir senedir hevesle okumayı bekliyordum. Ancak Ahmet Ümit'in birkaç kitabını daha okumuş biri olarak üzülerek söylüyorum ki yazarın ve kitaplarının abartıldığını düşünüyorum.
Romanın olay örgüsü, bir arkeoloji kazısı sırasında gelişen olaylardan ve eski çağlardaki yazman Patasana'nın başından geçenleri anlattığı tabletlerden oluşuyor.
Sayfalarca gereksiz bulduğum ayrıntı ile süslenmiş olay örgüsü ancak son sayfalarda hareketleniyor. Çok akıcı, çok gizemli bir tarafını göremedim. Bunca anlatılandan sonra olayı nereye bağlayacak diye düşünerek kitabın sonuna geldim ama sonuç yine hüsrandı. Bu hüsran kasıtlı olarak olay için hazırlanmış hazin bir son değil, kitabın böyle bitmesini beklemememden kaynaklıydı.
Bu yorumlarım, daha önce okuduğum Bab-ı Esrar romanı için de geçerli. İkisinde de zorlama bir gizem oluşturulmuş ve beklenmedik bir son ile güya olaya heyecan katılmak istenmiş ancak bu da benim beklentimi karşılayamadı.
Okunur mu, okunur. Benim boş vaktim bol, roman, gizem seviyorum diyorsanız beklentinizi yüksek tutmadan okuyabilirsiniz. Genelde inceleme yaparken kitaplara olumlu yaklaşmaya çalışırım ancak bunu zar zor okudum malesef. Okumak isteyenlerin hevesini kırmak istemem, diğer incelemelere de bakarak bir fikir oluşturun derim. Benim görüşlerim bu yöndeydi herkese iyi okumalar diliyorum.