Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Paylaşılamayan Topraklar

M. Talât Uzunyaylalı

Paylaşılamayan Topraklar Sözleri ve Alıntıları

Paylaşılamayan Topraklar sözleri ve alıntılarını, Paylaşılamayan Topraklar kitap alıntılarını, Paylaşılamayan Topraklar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Ana, hayatımızı kurtardın, Ana!" "Ya sen analar ne içindir sanıyorsun ki be oğul?"
Devletler harp edebilir. Mağlup ya da galip gelebilir. Böylesi durumlarda halkı itham etmek katiyen doğru olmaz.
Reklam
İttihatçıların Ermenilere özerklik vereceğine mi inanmıştınız gerçekten? İttihatçılar önümüze yem atarak kendilerini emniyete almak istediler, hepsi bu.
İnsan yaşadığından, işittiğinden netice çıkarmadıkça tecrübe sahibi olmaz. Hâlbuki hayat tecrübedir. Ermeni milleti șu son elli yıldır pek çok kez damdan düştü, kırılmadık kemiği kalmadı. Lakin damdan neden düştüğünü hâlâ anlamıyor. Çünkü hatasından öğrenmiyor, tecrübesiz biri gibi davranmaya devam ediyor.
Türk askerleri kumandanlarına babalarından daha fazla itaat ettiklerinden bizi yendiler.
Sayfa 260Kitabı okudu
(Türk askerlerinin geldiğini öğrendikten sonra) Bu bilgilerin doğruluğunu çeşitli yollarla teyit eden Ermeniler, işlerini hızlandırmıştı. Bayburt ve İspir tarafındaki köy yollarını tutarak Türklerin kaçmalarını engelliyor, yakaladıkları herkesi kesiyorlardı. Özellikle Bolşevik İhtilali nedeniyle devam eden iç karışıklık yüzünden Rusya'dan firar eden ve bölgedeki gelişmeleri bilemeyen Müslüman göçmenler, Tiflis üzerinden Osmanlı topraklarına geçmeye çalışırken yollarda Ermeni çeteleri tarafından kıstırılarak kitleler hâlinde yok ediliyordu. Aynı katliam Revan tarafından Anadolu'ya geçmeye çalışan Müslümanlara da tüm şiddetiyle uygulanıyordu.
Reklam
Rumlar ve Ermeliler, Türklere kalmasın diye hem bölgedeki ahşap fabrikalarını hem de ormanı ateşe vermişti.
Sayfa 284Kitabı okudu
Osmanlıya hem hasta diyorlar hem de her yandan, o gürbüz devletler, Rus'u, İngiliz'i, Fransız'ı... bu hasta adamın gövdesine amansızca çullanıyorlar. Yetmiyor, gövdenin bir parçası olan bizleri, Osmanlı Ermenilerini de iyice ifsat edip bir çakal sürüsü gibi üstüne salıyorlar. Osmanlı Müslümanları bin yıldır bu topraklarda Hristiyanlarla beraber yaşıyor. Rahat bıraksalar gene de beraber yaşayacak. Amma niyetleri başka adamların.
Şimdi size soruyorum: Bir Ermeni'nin nazır (bakan) olabildiği, üst düzey idareci ve müdür olabildiği bir memlekette, niye çok kısa bir zaman sonra Tehcir kanunu çıkıyor? On dokuzuncu asrın ortalarına kadar Osmanlı Devleti'nde bir Ermeni meselesi yokken nasıl oluyor da cartadak Ermeniler, silaha sarılıp Padişah'a suikast yapmaya, bankaları kundaklamaya, şehirlerin, kasabaların, Müslüman ahalisini öldürmeye başlıyor? Niçin peki? Ne oluyor da iş küttedek bu hâle geliyor? Osmanlı, Ermeni'ye nasıl bir fenalık yapıyor ki Ermeni de kısa sürede bu hâle geliyor? Hakikati hepimiz biliyoruz, biz elimize silah alıp Osmanlı'ya dedik ki: "Senin topraklarını alıp Ermeni devleti kuracağız!" Yoksa Ey Taşnag avanakları! Osmanlı bize bir kötülük yapmadı...
Reklam
Üç yılda yollarda şunu öğrendim ki kardeşler: İnsanın yediği lokma bir tek kendi evinde ağzında büyümez.
Sayfa 341Kitabı okudu
Ah şu yollar! Cefayı çekmeyenler bilir miydi ki? Yola tok çıkanlar yolda aç kalmıştı. Sağlam adamlar hastalanıp kağnıların üstüne çıkmış, kağnıların üstündeki hastalar ölüp kağnıların altına, toprağın koynuna girmişti birer ikişer.
Sayfa 340Kitabı okudu
28 öğeden 16 ile 28 arasındakiler gösteriliyor.