Doğa insanın içine, onu kendisine zararlı görünen fiziksel objelerden sakınmaya ve ona uyanlara uymaya zorlayan zevk ve üzüntü duygularını yerleştirmiştir.
Rahip ahlak dersi verir, ama sosyal düzenin koşullarından, müjdelediği zamanlarda kutsanmış olanların düzeninde sürdüğü gibi burada farklı sınıfların yurttaşlar arasında sürmesi gereken eşitlikten söz eder mi?
Bu dünyaya gelen insan bir gaspçı ve işgalci değildir; büyük insan ailesinin bir parçası olarak herkesin oturduğu masada oturur: toplum onu kabul ya da reddedecek bir efendi değildir.