İnsan karmaşık bir yapı. Mizaç özelliklerimizle beraber bir çevreye de doğuyoruz. Yaşadığımız çevre, mizacımız, kültürümüz, ebeveynlerimiz. Hepsi bizi biz yapan , bize etki eden yapılar. Hangisi hangi dönem bize nasıl ciddi etkiler bırakır bu ise çok muamma. Bu yüzden her ebeveyn ilk önce çocuğunun mizacını okumalıdır. Hassas yapıda bir çocuk için bir davranış bazen travmatik hal alabilirken , korkusuz mizaca sahip çocuklarda ise etkisiz kalır. Ayrıca bunlar yalnızca uçlardır. Yani hassas yapıda olmanın da belli dereceleri vardır. Zaten en çok yara alan etkilenen dediğimiz kişiler de hassas mizaçın en ucunda olanlardır. Bu işe doğuştan gelen bir yapıdır. Kişi bunu tercih etme şansı yoktur. Ancak çekingen ya da asosyal dediğimiz kişileri ile bizler davranışlarımız ya da önyargılarımızla oluşturur. O yüzden insanlara bakarken bunu unutmamak gerektiğine inanıyorum. İnsanlardan bizim gibi davranıp, hissetmelerini beklemek en büyük becilliklerden birisi olmalı. Onlara ağır yükler yüklediğimizi dahi fark etmeden yolumuza devam ederken arkamızda birer enkaz bırakıyor olabiliriz. Bu kitap bana bu hisleri , düşünceleri hatırlattı. Ayhan'ın hayat hikayesi bu yorgunluğu ve altında yatan bu sebebleri açık bir şekilde aktarıyor. Bu noktada beğendiğim bir kitap.