Merhaba arkadaşlar bugün serinin ikinci ve son kitabının yorumuyla geldim. Peri yaşadığı ufak kaza ve yaşadıklarının getirdiği psikolojik travma ile hafızasını kaybetmiş durumdadır. Yaşadığı tüm olayları unutmuştur. Bana göre bu kısa süreli hafıza kaybı Peri için iyi bile sayılabilir. Çünkü yaşadığı tüm kötü olayları, hissettiği kararsızlıkları hatırlamıyordur. Babasının, abisinin ve babasının dostlarının gerçekte nasıl insanlar olduklarını anlama şansı yakalamıştır. Aslında babasının arkadaşları demektense ailesi demek daha doğru olur. Çünkü onlar aynı evin içinde yaşayan kocaman bir aileler. İkinci kitapta ilk kitaba göre Peri’nin artık bir şeyleri kabullendiğini, babasına ve tüm herkese daha çok alıştığını ve onları sevmeye başladığını okuyoruz. Aynı zamanda ikinci kitap çok daha aksiyonluydu bana göre. Hikayeye Kardelen’in ve Sedef’in katılımıyla olaylar kendini göstermeye başlıyor. Kendi içimden dedim ki bunları yaşayanlar varken bizim yaşadıklarımız gerçekten sorun mu? Hele ki minik Kardelen’in yaşadıklarını okurken çok etkilendim.
Artık Peri ailesini kabul etmiştir ve aşkını yaşamaya başlamıştır. Her karakter için öyle düşünülmüş, araştırılmış ve işlenmiş ki kitabın sonunda kafanızda hiç soru işareti kalmıyor. Eğer sizde kimsesiz kalmış bir kızın kocaman bir aileye sahip olduğu, zorluklarla dolu bu hikayeyi okumak istiyorsanız kitaba bir şans vermelisiniz.