Selamlar, ben Leyla.
Elise Kova, kelimelere fısıldayan bir kadın. Yarattığı evrenler, eski bir dostu kucaklar gibi hayal kırıklığına uğramıyorsunuz. Külkedisi masalından uyarlanan bu kitabında, üvey annesi ve kız kardeşlerinin elinde zulüm gören Katria, bir gün bir lorda satıldığını öğrenir. Evlilik yaşı zaten gelmiştir ve hiçbir ev, üvey annesinin evinden kötü olamaz. Kasaba halkının lanetli diyerek pek fazla uğramadığı ormanın sınırında yeni evine ve yeni kocasına gider: Lord Fenwood.
Ancak yeni kocasının ondan tek bir isteği vardır: O da asla yüzüne bakmayacaktır ve gece ne ses duyarsa duysun, asla odasından çıkmayacaktır. Meraklı olmayan birisinin oldukça kolay uyacağı kural, Katria için imkansızdır. Bir gece kendisini görmemesi gereken bir ritüelin ortasında bulur ve tamamen yanlışlıkla kadim büyü, kendi insan damarlarında dolaşmaya başlar. Artık kocası, kendisi için yabancı bir adamdır ve tek yapmaları gereken, mahallelinin perili diye girmediği ormandan geçerek kadim büyüyü sahibine teslim etmektir.
Karakter olarak Katria’dan hoşlansam da kitapta hoşuma gitmeyen birkaç yer vardı. Bu noktaları nasıl açıklayacağımı bilmediğim için bunları kişisel görüş olarak kendime saklıyorum. Okuması kolay, oldukça güzel uyarlanmış bir peri masalıydı. Elise Kova severler, eminim bu kitabı da oldukça sevecektir.