"Sen iyi bir adamsın, salihsin, benden sonra çeşitli imtihan ve belalar gelecek sana!" demişti. Nasıl mı karşılık vermişti Ebû Zer? Kulak verelim muhteşem cevabına: "Merhabalar. Hoş gelsin, safalar getirsin Allah'ın izniyle!"
İki kez Habeşistan'a hicret etti; zira değişmemiş- ti Mekke. Yumuşamamıştı siyah kayalar. Fakat güven- de olmak da neydi Habeşistan'da, Mekke'deyken Pey- gamber! Sonunda dayanamayıp döndü yurduna. Burada sözü Hz. Ali'nin dudaklarına bırakalım: "Resûlullah ile oturuyorduk. Bu sırada Mus'ab b. Umeyr geldi. Yamalı bir elbise vardı üzerinde. Bu manzara karşısında gözyaşları hücum etti mübarek gözlerine Resûlullah'ın ve dilinden şu kelimeler döküldü: 'Kalbini yüce Allah'ın aydınlattığı şu adama bakın! Anne ve babası en iyi yiyecekleri ve içecekleri sunuyordu ona. O Allah için her şeyi terk etti. Allah ve Resûlü'nün sevgisidir onu bu hâle getiren!'