Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V)’in Hayatı

Şair’ül İslam Yunus Kokan

Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V)’in Hayatı Gönderileri

Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V)’in Hayatı kitaplarını, Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V)’in Hayatı sözleri ve alıntılarını, Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V)’in Hayatı yazarlarını, Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V)’in Hayatı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yakın arkadaşı Münye kızı Nefîse son günlerde Hz. Hatice’yi çok düşünceli görüyordu. Dayanamadı ve Hz. Hatice’ye sordu: - Ey Hatice! Sana ne oluyor böyle? Seni çok düşünceli görüyorum. Hz. Hatice ona Peygamberimiz'den (a.s.m) bahsetti. Onda başkalarında görmediği yüksek bir ahlâk gördüğünü, onun dosdoğru ve insanın karşısına çıkabilecek en iyi insan olduğunu söyledi. Meysere’nin şahit olduklarını dinledikten sonra bu ümmetin peygamberinin ondan başkasının olmadığını ifade etti.
Sayfa 46 - Tilki KitapKitabı okudu
Hz. Hatice ile evlenmek isteyen çok kişi vardı ama o kendisine uygun biriyle evlenmek istiyordu.
Reklam
Hz. Hatice daha önce iki evlilik yapmıştı. Kırk yaşına gelmişti. Çok iffetli ve temiz bir kadın olması sebebiyle Mekkeliler ona “Tahire” ismini vermişti. Kureyş kabilesinin en şerefli ve en güzel kadınlarından biriydi.
Varaka bin Nevfel Tevrat ve İncil’i aslından okuyup yazabilen mümtaz şahsiyetlerden biriydi. Son peygamberin gelişiyle ilgili şiirler yazıyor, şiirlerinde son peygamberin gecikmesinin verdiği üzüntüyü anlatıyordu.
Varaka bin Nevfel şöyle dedi: “Ey Hatice! Şayet bu anlattıkların doğru ise, şüphesiz Muhammed (s.a.v) bu ümmetin peygamberidir. Ben de biliyordum ki bu ümmet için beklenen bir peygamber vardır. İşte bu zaman da zaten onun zamanıdır.”
Yolculuk raporunu alan Hz. Hatice soluğu kâmil mürşidi, amcaoğlu Varaka bin Nevfel’in yanında aldı. Meysere’nin kendisine verdiği yolculuk raporunu olduğu gibi Varaka bin Nevfel’e anlattı.
Reklam
Mekke'ye dönünce Meysere Hz. Hatice’ye istediği raporu veriyordu. Meysere ilk önce Rahip Mastûra’nın sözleri nakletti ona. Şam’daki yemin talebini, Peygamberimizin (a.s.m) tepkisini ve ardından da adamın kendisine söylediklerini anlattı. Ve bir de gelirken gördüğü iki melekten bahsetti. Bunları tekrar tekrar anlatıyordu.
Mekke’ye döndüklerinde Hz. Hatice, Meysere’nin kendisine gelip yolculuk raporunu vermesini sabırsızlıkla bekliyordu.
Sayfa 45 - Tilki KitapKitabı okudu
Moladan sonra kervan tekrar Mekke’nin yolunu tuttu. Mekke’ye dönerken Meysere o çok sıcak havada bulut şeklindeki iki meleğin Peygamberimiz'i (a.s.m) gölgelediğini gördü. Üstelik sürekli Peygamberimiz'i (a.s.m) takip eden, o durunca kendileri de duran iki bulut… Şüphesiz ki bu olağanüstü bir durumdu.
Sonunda Şam’daki işlerini bitirip dönüş hazırlıklarına başlamışlardı. Derken yola koyuldular. Yolculuk esnasında çok yoruldular ve dinlenmek için mola verdiler. Allah Rasûlü (s.a.v) de dinlenmek için yaşlı bir ağacın altını tercih etmişti. Meysere çok geçmeden koşarak gelen birini gördü. Şüphesiz ki o, kendilerini uzaktan uzağa seyreden Rahip Mastûra idi. Meysere’nin yanına gelerek: - Şu ağacının altında gölgelenmek üzere oturan da kim? Meysere cevap verdi: - O Muhammedü’l Emin. Muhammed bin Abdullah. Harem ehlinden Kureyş kabilesinden biri. Rahip Mastûra’nın istediği cevap bu değildi. Zaten heyecanlı bir şekilde onun kim olduğunu sorarken de bir şeyler ifade etmek istiyor gibiydi. Siz onu tanımıyorsunuz der gibi bakışları vardı ve başka bir soru yöneltti: - Peki onun gözlerinde bir miktar kırmızılık var mı? Meysere cevap verdi: - Evet, var. Rahip Mastûra’nın kanaati kesinleşmiş gibiydi: “Allah’a yemin ederim ki şimdiye kadar bu ağacın altında Nebi’den başka kimse konaklamamıştır. Şüphesiz ki o, bu ümmetin beklediği peygamberdir. Hem de peygamberlerin sonuncusudur.
492 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.