Phaidros Posts

You can find Phaidros books, Phaidros quotes and quotes, Phaidros authors, Phaidros reviews and reviews on 1000Kitap.
Kaydedilenler...
SOKRATES: Hera adına, dinlenmek için güzel bir yer. Çınar yüksek ve dalları geniş bir alana yayılıyor, salkım söğüdün yüksekliğiyle gölgesi çok güzel ve çiçek açmış haliyle çevresine nefis kokular yayıyor. Islak ayaklarımdan anladığım kadarıyla çınarın altından akan şirin pınarın suyu çok soğuk. Etraftaki genç kız heykelciklerine ve heykellere bakılırsa burası Nymphelere ve Akheloos'a adanmış kutsal bir mekan olmalı. Dahasını istersen, hoş ve iç açıcı esinti tatlı yazlık ezgilerle cırcır böceklerinin korosuna eşlik ediyor. Ama her şeyden en sevimlisi, hafif bir eğimle yayılan şu gür çim. Toprağa uzandığımızda bizi dinlendiren bir yastık olacak. Demek ki sevgili Phaidros bana çok iyi rehberlik etmişsin. PHAİDROS: Ama sen de tuhaf adamsın dostum! Buranın yerlisi gibi değil, gezintiye çıkarılan yabancılar gibi konuşuyorsun. Kentin sınırları dışına çıkmadığın gibi, gördüğüm kadarıyla surların dışına da çıkmıyormuşsun. SOKRATES: Affet beni sevgili dostum. Ben öğrenmeye tutkunum ve ağaçlarla kırlar bana bir şey öğretmezken kentteki insanlar çok şey öğretir. Ama beni dışarı çıkarmanın yolunu buldun sanırım. Çünkü insanların önlerinde yaş bir ağaç dalı ya da meyve sallayarak aç hayvanları istedikleri yere götürebildikleri gibi, sen de kitaba yazılmış söylevlerle bana bütün Attika'yı ya da istediğin başka her yeri gezdirebilirsin. Şimdilik buraya geldiğimize göre çimlere uzanacağım, sen de rahat hissedebileceğin herhangi bir konumda söylevi okumaya başla.
Kaydedilenler için .d
PHAİDROS: Farkında değilmişim! Ama Zeus adına söyle bana, sen bu efsaneye inanıyor musun? SOKRATES: Eğer ben de bilgeler gibi inanmasaydım pek aykırı davranmış sayılmazdım. Sonra bir açıklama bulmaya çalışır, arkadaşı Pharmakeia ile oynarken kuvvetli bir rüzgarın kızı kayalara doğru savurduğunu ve bu şekilde öldükten sonra onu Boreas'ın kaçırdığı efsanesinin doğduğunu söylerdim. Aynı açıklama Ares Kayası'ndan kaçırılması durumunda da geçerli, çünkü buradan değil, oradan kaçırıldığı da söylenir. Ama ben bu tür açıklamaların hoş olmalarına rağmen yetenekli ve çok çaba göstermeye razı bir insana yakıştığına inanırım. Aslında bu insan çabalamasına karşın pek de başarılı olamayacaktır, çünkü bu efsaneyi açıkladıktan sonra Hippokentaurosları ve Khimera'yı da açıklaması gerekecektir. Ardından Gorgonlar, Pegasoslar ve onlar gibi canavar görünümlü, açıklanması zor ve tuhaf bir sürü yaratık gelecek. Bir insan onlara inanmaz ve her birini kaba bilgilerden yararlanarak mantıklı nedenlere dayandırmak isterse çok zaman harcamalıdır. Ama dostum, benim bunlara ayıracak zamanım yok, çünkü -Delphoi'deki yazıta göre konuşmam gerekirse-daha kendimi tanımıyorum ve kendimi tanımazken bana yabancı olan şeyleri araştırmayı gülünç buluyorum. Dolayısıyla az önce söylediğim gibi bu konular hakkındaki yerleşmiş inançları kabul ediyor, onları değil kendimi sorguluyorum. Typhon'dan daha karmaşık ve daha saldırgan bir canavar mı, yoksa doğası gereği alçakgönüllü tanrısal bir yazgıya sahip uysal ve basit bir hayvan mıyım diye düşünüyorum.
Reklam
Platon'un aşk, güzellik ve retorik hakkındaki düşüncelerini dile getiren Phaidros çağdaş düşünürlerin büyük önem verdiği felsefi diyaloglardan biridir. Üstadın Şölen' de açıkladığı aşka ilişkin düşüncelerini ve Gorgias'ta açıkladığı retoriğe ilişkin düşüncelerini geliştirerek daha da ileriye götürür.
Aşk kavramı tarih boyunca insanların kalplerini birbirlerine bağlayan gizemli bir güç olarak nitelendirilmiştir. Platon'da ise hem insani hem de tanrısal bir nitelik kazanır. İnsani olandan tanrısal olana ulaşmada bir tür araç işlevi görür. Bu geçişte ilk basamak "güzel"i sevmektir. Bu "güzel", başlangıçta tikel bir "güzel" iken sonrasında tikellerden bağımsız ideal bir "güzel"e dönüşür. İdealle ilişkinin ürünü olarak ortaya çıkan mutluluk, maddiyatla ilişkiden ortaya çıkan mutluluktan daha yücedir. Aşkın diyalektik sürecini yaşamış bir insan ulaştığı ideal seviyeden sonra dönüp tekrar bu dünyadaki ilişkilerine baktığında muhtemelen mutsuzlukla karşılaşacak ve kendi ruhunu oradan uzaklaştırmaya çalışacaktır. Çünkü o gerçek anlamda "güzel" i yeniden görmüş, bunu hatırlamış ve gerçek bilgiyi elde etmiştir.
Lysias, aşktan ilk söz açan kendisi olduğu için, bize istediği aşk tanımını kabul ettirmiş ve bu tanımlamanın ardı sıra nutkunun bütün devamını ve neticesini sürmüş olmasın?
İnsanlar hakikate değil, hakikat gibi görünen şeye inanırlar…
Reklam
Bir insan yer yüzündeki güzelliği görerek gerçek güzelliği tekrar hatırladığı zaman ruhunun kanadları yeniden çıkmaya başlar ve ruh, kanatlanmakta olduğunu görünce, havalanmak için sabırsızlanır. Fakat uçmaya gücü yetmediğinden yavru kuşlar gibi bakışlarını yükseklere çevirir…
112 syf.
·
Not rated
·
Read in 27 hours
... sanırım ben minnacık bir deve daha aşık oldum küçücük ama çok zengin içeriği var okudukça tükürdüğümü yalamış gibi hissettim daha dün insanlarla muhabbet etmektense kitap okumayı tercih ederim yazmıştım bu gün Sokrates bana halt etmişsin dedi resmen :) Sokrates yazıya önem vermiyormuş... sonra Homeros ve felsefe ne alaka demiştim Vallah çok alakaymış ... :) Adamların felsefeleri Homerosun destanlarına dayanıyormuş meğer Bu arada Kitap retorik ve aşka dair bir kitap , bence okuyun çünkü ciddi ciddi içeriği çok güzel . sadece derinlemesine bildiğimiz konularda konuşursak etkili olabiliriz diyor Platon. Öze hakim olamayanlar boş konuşuyor...o yüzden çok konuşmayacağım Bir de aşk hakkındaki görüşleri var tabi platona göre aşk ilahi bir çılgınlık hali ... gerçi benim aşk hakkındaki görüşlerim Lysias' ınkilere benzer ama Platon kafamı katıştırmadı diyemem ... :) yazıyı Platon'un kitabı bitirirken ki duasıyla bitiriyorum ama onun tanrılarına değil bu dua :) "Dışımda sahip olduğum her şey içimdeki güzellikle uyum içinde olsun, zenginliğin sadece bilgelerde olduğuna inanayım servetim o kadar çok olsun ki sağduyulu insanlardan başkası ne taşıyabilsin ne yanında götürebilsin. " çooookkkkk aminnnnn macera yeni başlıyorrrrr
Phaidros
PhaidrosPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019889 okunma
"Kendinden geçmenin ve sapıtmanın Musa'lardan gelen bir üçüncü çeşidi vardı. Bu, ince ve temiz bir ruhu ele geçirdi mi onu uyandırır, önüne katar ve eskilerin gördüğü sayısız büyük işleri lirik veya başka cinsten şiirlerde coşkun bir dille anlatarak, gelecek nesillerin eğitimini sağlar. Biri, sadece nazımda ustalığın iyi bir şair olmaya yettiğini sanıp Musa'lardan gelen sapıtmayı içinde duymaksızın şiir kapısına yanaşmaya cesaret ederse, ancak yarım yamalak şair olabilir : çünkü ilhamlı bir insanın vücuda getirdiği şiir, daima, heyecansız bir insanınkini gölgede bırakır…
Kendimi tanrılık bir ruh hali içinde buluyorum Phaidros, beni sen de öyle bulmuyor musun?
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.