Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Picasso Gönderileri

Picasso kitaplarını, Picasso sözleri ve alıntılarını, Picasso yazarlarını, Picasso yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Avignonlu Kadınlar
Tam bir "açık yapıt" örneği olan Avignonlu Kadınlar çalışması, gören herkesi hem uyarmış, huzursuz etmiş, yoğun gerilim oluşturmuş, hem de büyülemiş. Ama burada ne sıradan izleyiciler ne de sanat eleştirmenleri neyin kendilerini bu denli etkilediğini bu güne değin doyurucu biçimde açıklayamamışlardır. Picasso'nun kendisinin de bu çalışma sırasında melankolik bir ruhsal durumun içine girip çıktığı, uyuşturucu kullandığı, "hakiki güzelliği ve güzelliğin hakikatini aradığı ", bunun için de, nesneleri ilk kez çözdüğü, çarpıttığı, en yalın durumlarına değin indirgediği ve sonra da onları çocuksu sembolleştirmelerle yeniden anlatmaya çalıştığı, tartışılmıştır.
Picasso
Picasso
Picasso kendi çalışmalarının da toplumsal sorunların değiştirilmesinde, düzeltilmesinde, tıpkı bir maskın, bir totemin yarattığı etkiye benzer bir görev üstlenmesini amaçlamıştır...
Reklam
İlk toplumlardaki sanatsal çalışmalara gerçek değerini onların işlevleri kazandırır. Ustaca yapılmış bir mask ya da totemin, hastaları iyileştirdiğine, avı-ürünü bollaştırdığına, kötü ruhları, düşmanları kovduğuna inanıldığı ölçüde bunlar önemsenmiş ve benzerleri üretilmiştir
Bu dönemde, kendi resimlerini de yapan Picasso özellikle gözlerini, dünyayı çok daha ayrıntılı görmek istercesine giderek abartılmış büyüklüklerde çizmiştir.
Burada, Gertrude'un maske yüzünde gözleri dış dünyaya değil kendi içine çevrilmiş olarak gösterilmiş ve gerçekte yapıt kişiliğin analitik iç gözlemi gibi betimlenmiştir. Picasso, aynı yöntemi kendi kendisine de uygulamış. Kendi portresinde de kendisinin psikolojik otopsisini yapmaya çalışmış. Kendi iç dünyasında yakalayabildiği korkularını, kaygılarım, kararsızlıklarını içtenlikle sergilemiştir.
Picasso
Picasso
"Deli"ler ve diğer çılgınlar da bu tür köksüz kalmış insanlardandır. Bunlar amaçladıkları daha insancıl bir dünyayı kuramamışlar, toplumsallaşamamışlar, yenik düşmüşler. dışlanmışlar, kendi içlerine kapanmışlar.
Reklam
Fakat eski tarihsel dönemlerde bile sömürüye, eşitsizliğe, düzene karşı koymak isteyen pek çok İspanyol demokratı, ilericisi, sanatkarı, içinde bulundukları koşullarda, belki de yapabildikleri tek başkaldırı yöntemi olarak, sınıflı toplumların simgesi baba adlarını yadsıyıp, komünal toplum simgesi ana adlarını kullanmışlardır...
Tolstoy. Sanat Nedir başlıklı bir denemesinde, ''bazı duygu ve hareketleri anlatmak için var olan 'tek ' kelime ya da 'deyimi' bulmaktadır." diye yazmıştır...
...aynı duyunun, aynı zaman kavramının iki kez art arda ayrıcalıksız algılanmasına olanak bulunmadığı, bu süreç içinde sinir hücrelerinin, beynin, algılama, değerlendirme ve yansıtma yetenekleri ile birlikte zaman duyumunun da sürekli olarak değiştiği fizyolojik olarak da saptanmıştır...
"Bir sanatçının ne olduğunu sanıyorsunuz. Bir ressamsa, gözlerinden; bir müzisyense, kulaklarından; bir ozansa, kalbinin tellerindeki lir'lerden; hatta bir boksörse, kaslarının gücünden başka bir şeyi olmayan bir budala mı? Tam tersi. Sanatkâr; ister acı, ister tatlı, isterse sıkıntılı olsun, bu dünyada olan biten şeyleri her zaman bilen ve bunlarla kendisini biçimlendiren siyasal bir varlıktır ... Benim bu davranışlarım, yaşamımın, çalışmalarımın mantıksal bir sonucudur... Resim sanatı, hiçbir zaman, salt basit bir haz ya da eğlence sanatı değildir ... Ben, renkler ve desenler yoluyla -bu silahlarımla- dünyayı ve insanları daha iyi tanımak istiyorum ... Resim, apartmanları süslemek için yapılmaz. O, düşmana karşı, savunucu ve saldırıcı bir savaş aracıdır..."
32 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.