Aylin Yengin'in Türkçeye çevirdiği roman, fabl türünde yazılan, inanca dair bir macerayı konu alıyor. Kitabın kahramanı Pi Patel, Hindistan'ın Pondicherry kentindeki hayvanat bahçesini idare eden bir ailenin 16 yaşındaki oğlu olarak öne çıkıyor. Doğru inancı yakalamak uğruna tüm dinleri incelemeye ve cemaatlerinin mensubu olmaya çalışan Pi, bu durumu ailesi ve dini liderler fark edene kadar sürdürüyor.
Yann Martel'e göre 'Pi'nin Öyküsü', okurun Tanrı'ya inanmasını sağlıyor; veya neden inanmadığını sorgulayabilmesine yol açıyor.
Filmin masalsı anlatımı, muhteşem görüntüleri, Bengal kaplanıyla okyanusun ortasında bir filikada hayat mücadelesi veren Pi‘nin hikayesindeki görsellikler çok etkileyiciydi.
Kitabı okurken ilk anlatılanlar bana biraz uzun gibi gelmişti, fazla detaya indirgeniyor diye sıkıcı bulmuştum ama ilk filmini izleyip sonra kitabı okuyan biri olarak kitapta detay görüp sonradan önemli bulduğum bu unsurların, filmde atlanildigini farkettim. Kitapta gerçekdışı ve alegorik anlatımının yanı sıra, kimi zaman duygusal öğelerden tamamen arındırılmış betimlemelere rastlıyoruz.
Özellikle Pi’nin kaplandan kopma anı beni çok etkiledi.
Ne bir ses nede bir nefes vardı o vedada..