Ama cahil beyinli,hasta kişilikli, şiddeti adeta bir dil haline getirip alışkanlık yapmış bu insanlara anlatabilmek çok güç. Bunun için ben de kendimce önlem alıyorum. Konuştukları dille cevap veriyorum...
“Kollarını kaldırışında öyle bir hava vardı ki sanki tüm dünyanın sahibi oydu. Belki de öyleydi. Onun dünyası Gazel’le sınırlıydı. Büyük bir savaş vererek kendi dünyasının sahibi olmuştu. Ve Ömer karısının önünde eğilerek kendi dünyasını da ona sunuyordu.”
Biliyordu… Tabii ki acının gerçekten bedeninde olmadığını biliyordu. Böylesine sancıyan ruhuydu ve acısı öyle yoğundu ki bedenine sirayet ettiğini sanıyordu.
Aşkı çok fazla düşünmek zorunda kalmamıştı. Yine de eğer sorsalardı renkli bir şey olduğunu söylerdi. Mutlu bir şey ...Bahar gibi ,çikolata gibi bir şey olması gerektiğini söylerdi.