Yorumlar ve İncelemeler
20. Yüzyılı Terk Etmek
Çizgi romanlarda en çok sevdiğim şey tarihe adını yazdırmış insanlara değinip onları farklı yorumlamak örneğin Sandman'de William Shakespeare aslında beceriksiz bir yazarken Düşlem ile yaptığı anlaşma ile harika bir yazara evriliyor. Planetary'de ise karşıma Sherlock Holmes ve Dracula çıkıyor. Gerçi tarihin en gizemli ve tartışmalı konusu olan Dracula'yı azıcık çok azıcık görmek hafif üzdü fakat Elijah Snow'un gizem ve bulmacalarla ilgili hemen her şeyi Sherlock Holmes tarafından öğreniyor olması muazzam.
Bu serinin güzel yanı şu her hikayede ufak bir parça veriyor size ve okuduğunuz sayıda bu ne şimdi diyorsunuz önemsemiyorsunuz fakat o önemsemediğiniz konu diğer sayıda koca bir hikaye olarak karşınıza çıkıyor. Sherlock Holmes hikâyesi de böyle diyebiliriz.
Bildiğiniz üzere Elijah Snow ikinci sayıda zihnindeki bariyerlerin bir kısmını kaldırmayı başarmış ve geçmişini parça parça hatırlamaya başlamıştır. Yine dörtlünün peşinde olan kahramanımızın durakları ve hikayeleri oldukça şaşırtıcı. Güney Amerika'nın balta girmemiş ormanlarında dünyanın en izole ve mükemmel medeniyeti, eski Avrupa'nın kalelerinde hakikati ararken gerçek dünyanın haritasını bulmaya, muazzam. Antertika'nın dondurucu soğunda uzaydan silah getirebilen bir yapıya. En sonunda tarihin ilk gerçek astronotlarına uzanan soluksuz bir hikaye.
Yaratılışın farklı bir anlatımına tanık olduğumuz kısacık bir öykü vardı ve fakat muazzamdı. Umarım gelecek sayıda tekrar bunla ilgili bir şeyler görebiliriz.
Umarım dördüncü sayı çabuk gelir. 
Oguzhan Duman
