Popular Science Türkiye - Sayı 20

Popular Science Türkiye Dergisi

Popular Science Türkiye - Sayı 20 Posts

You can find Popular Science Türkiye - Sayı 20 books, Popular Science Türkiye - Sayı 20 quotes and quotes, Popular Science Türkiye - Sayı 20 authors, Popular Science Türkiye - Sayı 20 reviews and reviews on 1000Kitap.
·
Not rated
100 yIl Sonrasinin akıllı evleri, 100 yıl öncesinin evleri gibi sade olacak“2100 yılının en önemli özelliğini, teknolojinin her zaman ve her yerde olması şeklinde tanımlayabiliriz. Bugün nasıl elektrik her yerdeyse, gelecekte de akıllı teknolojiler her yerde olacak. Bugün duvarlarda, zeminde, tavanda elektrik var. Gelecekte akıllı yazılımlar ve teknolojiler çevremizde gördüğümüz bütün eşyalarda olacak. Bizzat eşyalar akıllı olacak. Eşyaların interneti şimdiden başladı. Çocuklarımıza sesli komutlarla ve düşünce gücüyle nesneleri hareket ettirmenin yollarını öğreteceğiz.” Eski çağların yaşayan dünya Gaia efsanesinde olduğu gibi, “çocuklarımız çevremizdeki her şeyin canlı olduğuna inanacak.”kara şimşek arabalarla trafik kazasına son“Sabah uyandığımızda, gözümüzdeki ekran gibi çalışan kontak lenslerimizi takıp dünyada neler olup bittiğini öğrenebileceğiz. Sinemadan haberlere, sanal gerçeklikten karşınızda duran insanın biyografisine kadar gerek duyduğumuz her türlü bilgi, internete bağlı lensler tarafından gözümüzün ağtabakasına yansıtılacak. Biri sizinle Çince konuşurken, kontak lensleriniz bunu sizin anladığınız dile çevirecek ve Çinli dostunuzu dinlerken söylediklerinin gözünüzün önünden altyazılı geçtiğini göreceksiniz. Otomobilinizi telepatik komutlarla çağıracaksınız. Otomobil gitmek istediğiniz yere kendi kendine gidecek.
Popular Science Türkiye - Sayı 20
Popular Science Türkiye - Sayı 20Popular Science Türkiye Dergisi · Doğan Burda Dergi · 201310 okunma
Zaman bir önceki günün zamanından farklıysa, zamanla işi varsa insanın, bir yere yetişecekse, bir şey alacaksa, insan o zaman yaşadığının farkına varıyor.
Sayfa 112Kitabı okudu
Reklam
98 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 2 hours
Bilgi’yi kullanabilmek
ESKİDEN beri söylenir Bilgi’nin ne kadar büyük bir güç olduğu ya da olabildiği. Bilgi’ye ulaşmanın zor olduğu dönemlerde ona ulaşabilecek kadar zeki ve becerikli kişiler, çoğu zaman onu kullanabilecek niteliklere de sahip kişilerdi. Fakat zaman her şeyi değiştirdi ve bilgiye sahip olmak gittikçe kolaylaşıp ulaşılacak Bilgi miktarı da
Popular Science Türkiye - Sayı 20
Popular Science Türkiye - Sayı 20Popular Science Türkiye Dergisi · Doğan Burda Dergi · 201310 okunma
Bütün Alıntılar
Eğitimde asıl olan; Bilgi’nin hesabını soran sınavlar yapmak değil, Bilgi’nin öğrenciler tarafından ne şekilde kullanıldığını ölçebilen sistemler geliştirmek olmalı. 3 Sanırım aslında her şey önce hayal edebilmekle başlıyor. 3
BANYO AYNALARININ BUĞULANMASINI ÖNLEMENİN BİR YOLU VAR MI? Tıraş köpüğü kullanmak Cam ve aynaların kolayca
Reklam
YERÇEKİMİ , ELEKTRİK AKIMI ÜZERİNDE DE ETKİLİ Mİ? Yerçekiminin çok güçlü olduğunu düşünürüz. Oysa aslında doğanın en zayıf kuvvetlerinden biridir. Elektrik akımı ise tamamen başka bir doğa kuvvetiyle; elektromanyetizmayla yönetilir. Elektromanyetik kuvvet, elektrik yüklü parçacıklar olan elektronların, bir elektrik devresi içindeki hareketlerini yönetiyor. Yüklü parçacıklar arasındaki iletişim bu sayede sağlanıyor. Yerçekimi, elektromanyetik kuvvet karşısında çok daha zayıf olduğundan, elektrik akımı üzerinde hiçbir etkisi bulunmuyor.
SON DUYDUĞUMUZ ŞARKININ ZİHNİMİZDE SÜREKLİ DÖNMESİNE SEBEP OLAN NEDİR? Bilişsel kasınma Radyoda duyduğumuz son şarkının zihnimizde dönüp dur￾ması bazen günümüzü şenlendirse bile, eziyete dönüştüğü zamanlar da yok değildir. Özellikle de o son duyduğumuz şarkı müzik zevkimizle çelişiyorsa… Uzmanlar bu duruma “bilişsel kaşınma”
EVREN SONSUZ İSE NASIL GENİŞLİYOR ? KISA YANIT Bu gerçekten harika bir soru. Ama kısa bir yanıtı yok. Öncelikle evrenin sonsuz olduğundan emin değiliz. Teknolojimiz ne kadar gelişirse gelişsin, her zaman sadece sınırlı bir kısmını görebiliyor olacağız. Dolayı- sıyla sınırları var mı, bilinmiyor. Ancak evren sonsuz değilse bile, sınırları olduğu anlamına gelmez. İşte bu kısmını anlamak ve anlatmak çok da kolay değil. Örneğin bazı fizikçilerin önerdiği şekliyle; evrenin yapısı bir simit gibi, ortasında boşluk olan üç boyutlu bir halkaya benziyorsa kesinlikle sonsuz değildir. Ama madde ve enerjinin sürekli olarak akıyor olmasından dolayı sınırları da yoktur. Şimdilik evrenin şekilsel yapısından emin değiliz. Dolayısıyla sonsuz olduğunu söyleyemiyoruz. Öyle olduğundan emin olsaydık bile, genişlemesi müm￾kün olurdu. Hatta bu genişleme, genleşme olarak tarif edilebilir. Kısaca özetleyecek olursak; evrenin bazı bölgelerinin genleşme ile genişliyormuş gibi algılanması, bütünün sonsuzluğuna daha fazla alan eklemez. Yani sonsuz olması ve aynı zamanda genişliyor gibi görünmesi de olasılıklar dahilinde.
Neden unutuyoruz? Nasıl unutmayalım ki? Duyularımız öyle hassas çalışıyor ki beynimiz kendisine iletilen tüm verileri kayda geçiremiyor. Öncelikle bu verilerin çoğunu elemek ve gerekli gördüklerini kaydetmek zorunda. Örneğin, gözlerimiz saniyede ortalama beş kere farklı açı- lardan tarama yapıyor. Her seferinde elde edilen görüntüler beyne aktarılıyor. Beyindeki görsel sistem bu bilgileri işlerken birçoğunu gereksiz bulup, tabiri caizse fırlatıp atıyor. Bu sa￾yede ihtiyacımız olan önemli bilgileri hızla işlemiş oluyoruz. Eğer duyusal alıcılarımızla iletilen tüm veriler işleniyor ve hafızaya kaydediliyor olsaydı, dakikada yüzlerce imajı detay￾larıyla hatırlamak için onu bir hayli zorlamış olurduk. Böyle bir durumda aşırı bilgi yüklemesi gerçekleşir ve gördüğümüz şeyleri anlayamaz duruma geliriz. Aslında asıl sorun ne kadar verinin işlendiği, ne kadarının atıldığı da değil. Asıl ihtiyacımız olan şey, gerekli olduğunda, önceden kaydetmiş olduğumuz bu bilgileri geri çağırabilmek. Yani hatırlayabil￾mek. Bu noktada “koşullanmış unutma” adı verilen durum devreye giriyor. Hafıza söz konusu olduğunda, öncelik her zaman en çok önem verdiğimiz durumlarda. Örneğin acı veya korku dolu bir hatırayı hatırlamak istemiyorsak, onu unutmaya koşullanıyoruz. Ancak hatırlayamadığımız bu duru￾mun tüm detayları aslında hala beynimizin gizli bölgelerinde yaşamaya devam ediyor
Reklam
Bilgi saklamanın en sağlam yolu hangisidir? 1. Bir parça platinin üstüne kazıyın. 2. Platini çöle gömün.
BİR İNSANIN OKSİJEN İHTİYACINI KARŞILAMAK İÇİN KAÇ AĞAÇ GEREKLİ ? 7 Ağaçlar, güneş ışığından aldıkları enerjiyi oksijene çevirdiklerinde, karbondioksitten glikoz ve su üret￾miş oluyorlar. Tüm diğer bitkiler gibi, ağaçlar da bu glikozu parçalayarak metabolizmaları için gereken enerjiyi sağlıyorlar. Tabii bu işlem için, ürettikleri
KÖPEKLER KORKUYU SEZEBİLİR Mİ? Evet, hem de çeşitli şekillerde. Köpekler, beden dili okumak konusunda oldukça duyarlıdır. Aslında tüm köpekler, gri kurtların soyundan geliyor. Tıpkı atala￾rı gibi sürü halinde avlanma ve hiyerarşik bir yapıda yer alma eğilimleri var. Evcil köpekler bile eğilimlerini bu içgüdülerle belirliyor.
biyoloji, fizik ya da kimya gibi temel bilimlerin tersine çok daha büyük ve karmaşık bir veri yığını üretiyor
25 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.