Popüler Science Türkiye - Sayı 132

Popular Science Türkiye Dergisi

By Number of Pages Popüler Science Türkiye - Sayı 132 Quotes

You can find By Number Of Pages Popüler Science Türkiye - Sayı 132 quotes, by number of pages Popüler Science Türkiye - Sayı 132 book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
ATOMLARLA BEYZBOL OYNAMAK
Bilim insanlan, optik tuzaklar aracılığıyla tek bir atomu bir noktadan diğerine atıp tekrar yakalamayı başardı. Önceki araştırmalarda tekil atomlar, optik tuzaklar kullanılarak hareket ettirilebilse de bu araştırma kapsamında ilk defa bir tuzaktan serbest bırakıldıktan sonra başka bir tuzak tarafından tekrar yakalanması başarılmış oldu. Optica dergisinde yayımlanan makalede, rubidyum kullanılarak yapılan deneylerde atomların saniyede 65 cm'lik hızlarla 4 mikrometre uzaklığına fırlatılabildiği belirtiliyor. Uzmanlar bu teknolojinin, yeni kuantum hesaplama türlerinin önünü açarak kuantum bilgisayarların geliştirilmesinde önemli rol oynayabileceğini söylüyor.
ATOMLARLA BEYZBOL OYNAMAK
Bilim insanları, optik tuzaklar aracılığıyla tek biratomu bir noktadan diğerine atıp tekrar yakalamayı başardı. önceki araştırmalarda tekil atomlar. optik tuzaklar kullanılarak hareket ettirilebilse de bu araştırma kapsamında ilk defa bir tuzaktan serbest bırakıldıktan sonra başka bir tuzak tarafından tekrar yakalanması başarılmış oldu. Optica dergisinde yayımlanan makalede, rubidyum kullanılarak yapılan deneylerde atomların saniyede 65 cm'lik hızlarla 4 mikrometre uzaklığına fulatılabildiği belirtiliyor. Uzmanlar bu teknolojinin, yeni kuantum hesaplama türlerinin önünü açarak kuantum bilgisayarların geliştirilmesinde önemli rol oynayabileceğini söylüyor
Reklam
YAŞAMIN KAYNAĞI OLABİLECEK YENİ BİR PROTEİN ADAYI
Bilim insanları, Dünya'da prebiyotik kimyadan biyolojiye geçişin meydana gelmesinde rol oynayan süreçleri anlamak için yürüttükleri çalışmada, "Nickelback" olarak adlandırdıkları, on üç aminoasitle birbirine bağlanmış iki nikel atomundan oluşan bir protein keşfettiklerini duyurdu. Yaşamı ortaya çıkaran kimyasal reaksiyonlara ve metabolizmaya enerji verecek hidrojen gazı üretebilmesi yönünden katkı sağlayabileceği düşünülen bu proteinin hem son derece stabil, hem de aktif olmasıyla da öne çıktığı belirtiliyor. Dünya'nın erken dönem b okyanuslarında nikelin yoğun miktarda bulunması ve erken atmosferin de hidrojen açısından zengin olması, bu proteinin o dönem koşullarındaki rolünü destekleyen kanıtlar olarak gösteriliyor. NASA'nın; ilerleyen dönemlerde bu proteini Dünya dışı yaşam arayışlarında kullandığı biyoimzalar arasına ekleyerek yaşam oluşabilecek gezegenleri tespit etmekte kullanabileceği söyleniyor.
İYİ KOLESTEROL ÜZERİNDEN KISIRLIK TEDAVİSİ
Journal of Lipid Research dergisinde yayımlanan bir makalede, fareler üzerinde yapılan deneylerde, halk arasında iyi kolesterol olarak da bilinen HDL kolesterolünün azaltılmasıyla kısır farelerin tekrar doğurgan hale gelmesinin sağlandığı duyuruldu. Bakteriyel bir protein kullanılarak yürütülen araştırmada, asıl olarak bakteri kolonizasyonlarının büyümesinde rol alan proteinin HDL kolesterolünü düşürmesinden de faydalanıldı. Üç saat içerisinde HDL'yi %40 oranında düşüren protein, böylece doğurganlık üzerinde tıpkı kötü kolesterol LDL gibi yüksek kan konsantrasyonu durumunda olumsuz etkilere sahip olabilecek HDL miktarlarının da önüne geçmeyi başarıyor. Araştırmacılar, tedavinin insanlara da uyarlanması durumunda, idiyopatik kısırlık rahatsızlıklarının büyük bir oranda tedavi edilebileceğini ümit ediyor.
HAVA KİRLİLİĞİNDEN KAÇIŞ KALMADI
The Lancet Planetary Health dergisinde yayımlanan bir araştırma, Dünya'da sağlığa zararlı olduğu belirtilen hava kirliliği seviyelerinin üstünde seyreden toplam karasal alan seviyesinin %99,82'ye ulaştığını, nüfus olarak ise bu oranın %99,999'a geldiğini ortaya koydu. Çarpıcı araştırma, hava kirliliği ölçümlerinde standart olan ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen PM 2.5 ölçeğini baz alıyor ve havadaki ince partikül madde miktarını ölçümlüyor. Sonuçlara göre her ne kadar Avrupa ve Kuzey Amerika'da hava kirliliği seviyeleri azalsa da dünya çapında bu iki kıtanın liderliği sürüyor. Güney Asya, Avustralya, Yeni Zelanda, Latin Amerika ve Karayipler'de ise artış oranı yükselen bir grafikle devam ediyor. Dünya ortalamasında her yılın yaklaşık 250 gününün önerilen hava kirliliği seviyesinin 3 katından fazla hava kirliliğiyle geçtiğini ortaya koyan ekip, acilen harekete geçilmezse öngörülemeyen sağlık etkilerinin önümüzdeki yıllarda insanlığa ciddi zararlar verebileceğini ekliyor.
HAVA KİRLİLİĞİNDEN KAÇIŞ KALMADI The Lancet Planetary Health dergisinde yayımlanan bir araştırma, Dünya'da sağlığa zararlı olduğu belirtilen hava kirliliği seviyelerinin üstünde seyreden toplam karasal alan seviyesinin %99,82'ye ulaştığını, nüfus olarak ise bu oranın %99,999‘ageldiğini ortaya koydu. Çarpıcı araştırma, hava kirliliği ölçümlerinde standart olan ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen PM 2.5 ölçeğini baz alıyor ve havadaki ince partikül madde miktarını ölçümlüyor. Sonuçlara göre her ne kadar Avrupa ve Kuzey Amerika'da hava kirliliği seviyeleri azalsa da dünya çapında bu iki kıtanın liderliği sürüyor. Güney Asya, Avustralya, Yeni Zelanda, Latin Amerika ve Karayipler'de ise artış oranı yükselen bir grafikle devam ediyor. Dünya ortalamasında her yılın yaklaşık 250 gününün önerilen hava kirliliği seviyesinin 3 katından fazla hava kirliliğiyle geçtiğini ortaya koyan ekip, acilen harekete geçilmezse öngörülemeyen sağlık etkilerinin önümüzdeki yıllarda insanlığa ciddi zararlar verebileceğini ekliyor.
Reklam
39 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.