Kim istemez dudak değmemiş bir pınara dudak dayamayı ruhunu? Kim istemez meleklerle kucaklaşmayı, müjdelenmeyi cennetle? Kim istemez gökyüzünden ilahiler duymayı?
Stuart Mili, ' En büyük kötülük, gerçeğin parçaları arasındaki şiddetli çarpışma değil, gerçeğin yarısının sessiz sedasız ortadan kaldırılmasıdır,' demiyor muydu?
'Ancak kaderin tokadını yemiş, kendine güvenlerini yitirmiş , bir görülmüş , çirkin yaradılmış olanlara sevgi gerçek bir destek olur. Yalnız böyleleri bilir sevmeyi, sevilmeyi; şükran duygularıyla , alçak gönüllülükle sevmek gerektiğini ancak onlar bilir. '