Postmodernizmin Yanılsamaları

Terry Eagleton

Postmodernizmin Yanılsamaları Quotes

You can find Postmodernizmin Yanılsamaları quotes, Postmodernizmin Yanılsamaları book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Bugün feminizm ve etniklik, gerçeklikte karşı karşıya kaldığımız en yaşamsal politik mücadelelerin bazılarını zihinlerde uyandıran birer alamet işlevi gördüğü için popülerdir. Buna ilaveten, ille anti- kapitalist olmaları gerekmediğinden ve dolayısıyla posl-radikal bir çağa cuk oturduklarından popülerdir feminizm ve etniklik.
Postmodernizm,bir çağ değişikliği yaratan bu değişimi ‘’yüksek’’ kültür ile ‘’popüler ‘’ kültür arasındaki sınırların yanı sıra sanat ile günlük yaşam arasındaki sınırları da bulanıklaştıran derinlikten yoksun,merkezsiz,temelsiz,özdönüşümsel,oyuncul, türevsel,eklektik,çoğulcu bir sanatta az ya da çok yansıtan bir kültürel üsluptur.
Reklam
"Postmodernizme can veren eleştirel bir ruhtur, ama postmodernizm bu ruhu kendi örneklerine nadiren uygular. Marksistler kendi öğretilerinin tarihsel olanaklılık koşulları hakkında bir şeyleri kavramaya çalışıp durduklarından, özdüşünümsel edimler Marksizmin düşünsel tarihine yayılmıştır; bugüne dek, postmodernizm, buna uzaktan olsun benzeyen herhangi bir şey sunmamıştır."
Sayfa 47 - Ayrıntı
Bilmeye ihtiyaç duymayacak kadar imtiyazlı olanların, yani, akla yatkın ölçüde doğru bir bilgilenmeden politik olarak herhangi bir beklentisi olmayanların, kararlaştırılamazlığın erdemlerini ilan etmekle kaybedecek pek bir şeyleri yoktur.
Sayfa 19 - Ayrıntı Yayınları, 2011.Kitabı okudu
Post-yapısalcılık ve sonuçları Kendinden hoşnut cok sayida kesinliğin frenine bastı paranoyak totalitelerin bazlarını açtı. kıskançlıkla korunan bazı arınmışlıkları kirletti Baskıcı normların bazılarını eğip büktü ve kolayca zedelenebilir görünen temellerin bazılarını sarstı. Bunun sonucunda kim olduklarını gereğinden fazla iyi bilenleri münasip bir yoldan yönsüzleştirdi ve kendilerine kim olduklarını anlatmaya yanıp tutuşanlar kim olduklarını bilmeye ihtiyacı duyanları silahsızlandırdı.
Bu kadar basit.
"Norm", "Yasa", "otorite", "iktidar" gibi sözcükler postmodernizmin kolektif bilincinde her nasılsa meşum bir yankı yapar. Ama iktidar ve otorite üstün şeylerdir elbette; tüm sorun bunlara kimlerin, hangi koşullar altında ve hangi amaçlar için sahip olduğudur. Sefalete son verme iktidarı alay edilesi değil alkış tutulası bir iktidardır ve sefalete mutlak olarak son verme iktidarı mutlak olarak alkış tutulacak bir iktidardır. Normativite eğer cinsel deli gömleği anlamına geliyorsa kınanacak, ama sözgelimi işçilerin belli koşullar altında emeklerini geri çekme hakkına sahip olmasını sağlayan rutin anlaşma anlamına geliyorsa savunulacaktır.
Sayfa 83 - Ayrıntı Yayınları, 2011.Kitabı okudu
Reklam
Eleştiri gerçekten de yansız olsaydı, insanlar niçin eleştiri zahmetine girerdi ki?
Sayfa 59 - Ayrıntı Yayınları, 2011.Kitabı okudu
Totalitelerin daima homojen olduklarını varsaymak için bir neden yok; ama yerküre aslında gitgide kasvetli bir kendi kendiyle özdeşliğe doğru yol alıyorsa eğer, bunun sol politika teorisyenlerinin paranoyasından ziyade ulusaşırı kapitalizmin işleyiş biçimleri ve peşi sıra getirdiği kültürel biçimlerle bir alakası var.
Sayfa 27 - Ayrıntı Yayınları, 2011.Kitabı okudu
Liberal devlet fikri, en dirayetli savunucularının kabul ettikleri gibi, açıkça paradoksaldır. Çünkü, iyi anlayışları açısından devletin nötr olması gerektiğini savunmak, kaçınılmaz olarak belli bir iyi anlayışını ileri sürmek ve böylece de nötr olmamaktır.
Sayfa 110 - Ayrıntı Yayınları, 2011.Kitabı okudu
1960'ların sonları ve 1970'lerin başlarında gerçekleşen politik mayalanmadan dolaylı yollarla ortaya çıkan post-yapısalcılık, tövbekár bir militanin yurtdışına çıktıktan sonra yavaş yavaş depolitikleşmesi gibi, başka şeylerin yanı sıra, kaldırımları sökerek sokakları dümdüz etmiş olan bir politik kültürün söylem düzeyinde canlı tutulmasına yaradı. Ayrıca, post-yapısalcılık, başka türlü bir yıkıcılığın elde hazır görüldüğü bir çağda bu politik eneriinin büyük kısmina zorla el koyup yücelterek, ‘gösteren'e yöneltmeyi başardı. Öznelliğin dili, politik eylem ve örgütlenme konusundaki sorunları hem kapı dışarı etti hem de artırdı.
Sayfa 44 - Ayrıntı Yayınları, 2011.Kitabı okudu
Reklam
Yüzyıllar boyunca pürüzsüz şekilde görmemezlikten gelinecek denli aşikâr ve can sıkıcı bir mesele olan beden, kansız bir rasyonalist söylemin keskinliğine son verdi ve halihazırda tüm zamanların en büyük fetişi olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.
Sayfa 45 - Ayrıntı Yayınları, 2011.Kitabı okudu
Hem özgürlükçü hem otoriter, hem hedonistik hem baskıcı, hem çokkatlı hem yekpare olmak, ileri kapitalist toplumların çarpıcı bir görünümüdür. Bunun nedenini anlamak da zor değil. Piyasanın mantığı haz ve çoğulluğa, geçicilik ve süreksizliğe, bireyi yalnızca kendisinin geçici bir etkisi gibi gösteren büyük bir merkezsiz arzu şebekesine yaslanan bir mantıktır. Ama tüm bu anarşi potansiyelini yerli yerinde tutmak, sağlam temeller ve sağlam bir politik çerçeve gerektirir.
Sayfa 177 - Ayrıntı Yayınları, 2011.Kitabı okudu
Tam tersine ,insanlığın sicili dehşet verici.İnsan varlıklar yeryüzünde belirdikleri andan beri birbirlerini sistematik olarak yaraladılar,yağmaladılar ve köleleştirdiler.
Özgürlüğün gerçekleştirilebileceğine inanacak kadar saf olanların toyluğu ne kadar küçümsenirse küçümsensin,özgürlük düşünden vazgeçilmeyecektir.
Dünyayla karşı karşıya gelmemizin asli yollarından birinin pratik olmasından ötürü, bu karşılaşma esnasında dünyanın çok haris biçimlerinden herhangi birine başvurmamız yasaklanmışsa, kendimizi orada, dışarıda gerçekten bir şey olup olmadığını ya da en azından kendimiz kadar ilginç bir şey olup olmadığını sorar halde bulmamız uzun sürmeyecektir.. Belki de hepimiz kendi söylemimizin hapisanesine tıkılıp kalmışızdır. Bu, dili bir ufuktan ziyade engel olarak kavrayan zihin açıcı bir metafordur ve bu metaforun bedensel bir analojisi hayal edilebilir: Yalnızca kendi zihnimin dışına çıkabildiğim takdirde orada, dışarıda bir şey olup olmadığını görebilirim. Yalnızca bedenimin ördüğü duvarların ötesine geçebildiğim takdirde dünyayla doğrudan doğruya karşı karşıya gelebilirim. Şimdi olduğu haliyle dünyayla ancak bu hantal, uzun menzilli tarza başvurarak uğraşabilirim. Ama bir beden, dünya üzerinde edimde bulunmanın bir yoludur yalnızca, dunyaya erişmenin bir tarzıdır, bir dünyanın tutarlı biçimde örgütlenebileceği bir hareket noktasıdır elbette. Bir keresinde Maurice Merleau-Ponty'nin de belirttiği gibi, "bir beden, yapılacak bir şeylerin olduğu yerdir"
216 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.