Profesyonel Posts

You can find Profesyonel books, Profesyonel quotes and quotes, Profesyonel authors, Profesyonel reviews and reviews on 1000Kitap.
64 syf.
·
Not rated
Duşan Kovaçević, Balkan edebiyatının en saygın ve sevilen yazarlarından biridir. Oyunları ve romanlarıyla, absürt komediyi hicivle harmanlayarak okurlarını güldürürken düşündürmeyi de bilir. Eğer Kovaçević ile yeni tanışacaksanız, "Maraton Ailesi" romanıyla başlamanızı öneririm. Bu kitap, sıradan bir ailenin absürt ve komik hikayesini anlatırken, Yugoslavya'nın sosyo-politik durumuna da ayna tutuyor. Kovaçević'in ustaca kalemiyle karakterler canlanıyor ve okurlar kendilerini kahramanların yanında hissediyor. Daha deneyimli Kovaçević okurları için ise "Profesyonel" romanı oldukça etkileyici bir seçim olacaktır. Bu kitapta, eski bir casusun ironik ve hüzünlü hikayesini okuyoruz. Kovaçević, geçmişin hayaletleriyle yüzleşmenin ve kimlik arayışının zorluğunu ustalıkla işliyor. Kovaçević'in eserleri, okurlarına keyifli ve unutulmaz bir okuma deneyimi sunuyor. Balkanların ruhunu ve insanlarını anlamak için Kovaçević'in kitaplarını okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
Profesyonel
ProfesyonelDuşan Kovaçevic · Mitos Boyut Yayınları · 2004170 okunma
Bir yabancıdan söz eder gibi söz ediyor senden, ama dünyada en sevdiği sensin.
Reklam
BEN: Atölye Tiyatrosu'nun barında, bizimle sık sık oturur muydunuz Luka Yoldaş? LUKA: Yıllarca. BEN: Peki, neden hatırlayamıyorum sizi? Kadehine içki doldurdu, yarısını içti, bana baktı ve gülümsedi. LUKA: Ah Teya'cığım, senin ve arkadaşlarının içkiden ya da kendinizi beğenmekten, genellikle de her iki nedenle, başkasını görecek haliniz mi olurdu?
"Tavuğu yakalayıver büyükbaba"...
BEN: Büyük babasını insanca öldürmek mi? LUKA: Yiyip içip, altına etmekten başka bir işe yaramayan ihtiyarlar "sorununu", bazı toplumların nasıl çözdüğünü anlatıyordunuz. Sırbistan'ın doğu bölgelerinde, bir somun ekmek pişirip, ihtiyarın başına yerleştirir... sonra da, koca bir taşla ekmeği ezerlermiş. Eskimolar'sa, balığa götürürlermiş bunak büyüklerini; buzda bir delik açıp bir olta tutuştururlarmış eline. Ertesi yıl da, ne kadar balık tuttuğunu görmeye gelirlermiş. Japonya'nın dağlık bölgelerinde, en büyük torun, büyük babasını sırtladığı gibi dağın tepesine çıkarır, ilkbahara kadar dinlenmeye bırakırmış orada... Siz bunları anlatınca, Radmiloviç, en insanca çözümün kendi törelerinde yer aldığını savundu. Bizde, dedi, büyük babanı elinden tutup, otoyolun kıyısına götürürsün; bir tavuk salarsın otoyola, "Hadi bakalım büyükbaba, şu tavuğu yakalayıver!" dersin... olur biter.
Biz babalar, söylenmemesi gerekeni hemen söyleyiveririz de, söylenmesi gerekeni, ya çok geç söyleriz... ya da hiç.
sıradaki alıntı baĞzı sponsorlu gönderi sahibi yazarlara gelsin. (=
Bugünlerde herkes bir şeyler yazıyor, ama kimse yazara benzemiyor. Ne kadar yazara benzemezsen, o kadar çok kitap yazıyorsun...
Reklam
311 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.