Adını söyleyeceğim, sessiz düşüncelerimin gölgesinde otururken. Sözcükler söylemeden. Bir amaç gütmeden. Sadece ‘’Anne’’ diyerek annesini mutlu kılan bir çocuk gibi.
Annesine seslenen bir çocuk gibiyim.
"Baba..."
Baba, cenaze töreninden geldi.
Yedi yaşındaki oğlu, açılmış gözleri, boynundan sarkan muskası, yaşına göre çok karmaşık düşünceleriyle pencerenin yanında duruyordu.
Babası kollarîna aldı onu; çocuk sordu: "Annem nerede"
Gögü göstererek, "Cennette," diye yanıt verdi babası,
Geceleyin, acıyla bitkin, uykusundainledi baba.
Yatak odasının kapısında usul usul yanıyordu bir fener; bir kertenkele, duvarda pervaneleri kovalıyordu.
Çocuk uyandı, elleriyle boşluğunu yokladı yatağın, balkona çıktı.
Gözlerini göğe kaldırdı çocuk uzun uzun, sessizce baktı. Şaşkın düşünceleri bir soru gönderdi geceye: "Cennet nerede?"
Yanıt gelmedi; o bilgisiz karanlığın yanan gözyaşları gibiydi yıldızlar.